İmparator mat

Hocaların sözüne sadık kaldılar. Taktik ne istiyorsa, ona uydular. Saha yerleşimi, atağı karşılama, öne çıkma, plan - program üzerineydi. İlk 45'i golsüz kapadık. Taktiklerin mücadelesi güzeldi. Daha çok Rıza kaptanın taktiği işliyordu. Defans, orta saha, hücum olarak takım hareketi bir bütünlük sergiliyordu... İmparator tarafında sıkıntılıydı hareket. Lucescu'nun baştan beri Beşiktaş'ta uyguladığı, Ersun Yanal'ın destan yazdığı, Terim hocanın "yeni keşfim" dediği üçlü defans eleğe döndü. Xavier, Bülent, Hakan çaresiz kaldılar. Önündeki adamları etkisiz kıldılar fakat iki kenardan İlyas ve Ali Tandoğan'ın çıkışlarına engele olamadılar. Sistemin istediği, tehlikenin geldiği tarafa kademeli olarak yanaşmayı beceremediler. İki ön libero Cihan - Volkan çok etkisiz kaldı. Ne rakip kaleye, ne kendi tarafına bir olumlu iş çıkaramadılar. Kenarlarda yeşil-siyah, ortada aynı, arkada Horoz'un sesi... Fiziğiyle ters orantılı hareket rahatlığına sahip Servet, bozdu dengeleri... Her sahada bir fazla yaptı takımını... Doğru hamlelerle sonuç üzerinde etkili oldu. Arif ve Revivo'nun gölge oyunu zayıflattı G.Saray'ı. Ergün birkaç pas atabildi. Ümit Karan her tarafa koştu, yetmedi G.Saray'a... Yani Rıza kaptan, İmparator'u mat etti. 1 saat dolduğunda, Ersen Martin'in süper plasesi geldi. Sonrası, sinir, stres, bağırtı... Re re re ra ra ra... Gassaray Gassaray... Cim bom bom bom... dedikçe, Horoz'un temposu yükseldi. Hakem İsmet Arzuman, çok güzel bir yönetim gösterdi.