İtalyan Terim

A -
A +

Arkadaşın biri çok güzel yazmış. İtalyan Terim'i değil, Türk Terim'i istiyoruz. Hoca hâlâ Frenze'de, Milano'da... Pizza, margarita, spagetti arasında... Gelemedi Türkiye'ye. Başında bulunduğu takımı, tel tel dökülüyor. Sanki dinlemiyorlar hocayı. Tıpkı Milan'daki gibi. Herkes kafasına göre takılıyor. Maç taktiği yokmuş gibi görünüyor. Savunma güvenliği, orta saha organizasyonu, atağın hazırlanması, gol için yapılacak hamleler... Düzen içinde yürüyen hiç birşey yok. Tam bir karmaşa içinde geçiyor dakikalar. Sinyör'ün söylediklerini anlamıyorlar galiba. Çok iyi biliyoruz ki; Türk Terim böyle söylemez. Her pozisyonda defans, kademesiz yakalanmaz. Rakip futbolcular, bir engel görmeden, gol sahasına giremez. Hocanın futbolcuları orta sahayı bu derece verimsiz kullanamaz. Dahası, Türk Terim'in santrforu kesinlikle Christian olamaz. İddia ediyorum, şu hâlin yüzde 50 sorumlusu Christian'dır. Yüzün diğer 50 sorumlusu da İtalyan Terim olsa gerek. Kaç maçtır oynuyor, gelen orta, pas sayısı bini geçti. Bir tanesini zorla attı. Şu kadar verimsiz futbolu, bizim Şükür çıkarsa yerin dibine sokulur. Brugge'den, İzmir'e sadece rakip değişmiş. Futbolcuların uyurgezerliği sürüyor. İtalyan Terim, sinema seyrine devam ediyor. Aynı Brugge'de olduğu gibi çizgi halinde yakalanıyor defans. İlla da böyle oynayacaksın diye bir mecburiyet mi var? Koy derinliğe bir sarkık libero, tehlikenin tarafına çok adamla tedbir al, durdur rakibi... Dörtlü defans oynayacağım diye, bu kadar zor durumlara düşmeye değer mi?... Hakem Serdar Tatlı, çok iyiydi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.