Ankara'da nasıl oynaması gerekiyorsa onu oynadı Beşiktaş. Belalısı A.Gücü'nü kendi silahı ile vurdu. Çabuk hücumlarla rakiplerini avlayan Güçlüler bu sefer avlanan taraf oldu... Hiç açık vermedi Beşiktaş. Kadro geçen haftalardan pek farklı değildi ama, Beşiktaş güvenli savunma yapıyor, takım gibi yerleşiyor, topu kaptığında organize olarak atağa çıkabiliyor. Hani hep deriz ya birbirini tamamlayan futbolcular diye... İşte onu tutturmuş Rumen arkadaş. En azından öncekilerden daha mantıklı bir takım çıkarmış sahaya... Her şeyleri yapıyormuş gibi görünen, fakat hiç birşey üretmeyen Amaral'ın kenara alınması önemli bir sebep. Yerine forma giyen Tayfur bilinmeyen bir şey yapmıyor. Orta saha direnci olarak Yasin'le uyumlu bir ikili oluşturuyor. Ahmet'in en uca, Sergen ve Pancu'nun hemen arkaya yerleştirilmesi de etkili oldu. Dobrowski ve İbrahim de sistemin bir parçası olarak, görev bölgelerini doldurdu. Şöyle bir baktığında çok ekstra iş yapan bir isim göremezsin. Hatta tek tek analiz edilse, vasatın üzerine çıkan olmadığı söylenebilir. Tüm bunlara rağmen oyunu kontrol eden, puanın fazlasını alan taraf oldu Beşiktaş. Birbirini tamamlayan futbolcular ve mevkiine uygun isimler doğrusu kazandırdı Beşiktaş'ı... Ahmet Dursun'un süratini farklılık olarak sunabiliriz. Koptu mu tutmak çok zor. Dört yakaladı, birini atabildi... Efsane futbolcu (!) Nouma da oyuna girdi... En küçük artı değer üretemedi... Takıma fayda sağlayacağı maçlar sabırsızlıkla bekleniyor... Beşiktaş'ın dış saha oyunlarının taktiği bu olmalı. İsimler değişebilir, fakat saha yerleşimi asla. Ekibe uyumlu bu şekil, üç gün sonraki UEFA maçına da taşınmalı... İyinin düşmanı, mükemmeli aramaktır. Ararken sahip olduğunu da kaybedebilirsin. Kaç maçtır ne yaptığının farkına varamadı Rumen arkadaş. Her hafta değiştirmekten, en ufak grup taktiğini bile olgunlaştıramadı. Sanıyorum anlaşılıyor. En büyük tehlike Rumen arkadaş! O kolay kolay beğenmez, ilk fırsatta bir şeyleri düzeltir! Çok zorladı Güçlüler. Kalabalık arasından bir gol çıkaramadılar. Puanı kaybettiler ama bir büyüğü kendi kalesine hapsetmenin gururunu kazandılar. Bu arada büyük usta Hami'nin son 20 dakikaya kadar kenarda bekletilmesini anlamış değilim... Hakem Selçuk Dereli çok güzel maç yönetti.