Başbakan'ın Fenerli olduğunu hiç konuşmuyor Trabzonlu. Bakan'ın "Şampiyonluk onlara yakışır" demesine aldırmıyor. Başkanlarının şu ortamda Bakan'a gitmesini gündem yapmıyor. Futbol güzelliklerine dalmış Trabzon. Bordo - maviyi kuşanmış, Avni Aker'e dolmuş. Yemeği kiminle yediğine bakmadan şampiyonluğa kilitlenmiş. Çizgi dışında estirilen kirli rüzgâra kulak tıkamış, futbolunu oynuyor Trabzon. Taktik yine aynıydı. Savunma bloğu hiç riske edilmedi. Kazanma mecburiyetine rağmen fazla adamla arkada kaldılar. İki rakibi dört kişi beklediler. Orta sahada D.Bakır fazlaydı. İki taraftan seken toplar yeşil-kırmızılılara düştü. Devreyi daha fazla pozisyonla kapadı D.Bakır. Maçın seyrine göre çok rormaldi. Sakıp hocanın taktiği işliyor, Trabzon tekliyordu. Hüseyin, İbrahim Ege hep koşuyor, bir top kapamıyor. Yattara, Mehmet Yılmaz, Fatih markajda boğulmuş, tribünler gol bekliyordu. Gökdeniz'i göremedim bir devre. Ne öne, ne arkaya faydası oldu. Ceza sahası içinde metrekareye 3 kişinin düştüğü bir pozisyonda Yattara voleye yattı, Mehmet Yılmaz'ın hamlesi fileleri havalandırdı. Bayram yerine döndü Avni Aker. Araya ter içinde girdi Trabzon. Stad hoparlöründen "Kuş foli komar foli" ile devam etti horon. Hakem İsmet Arzuman düdük yerine kılıçla çıkmış maça. Doğradı Trabzonspor'u. Bir faulün büyük önem taşıdığı ortamda, ne kart, ne de kasti hamlelerde standart tutturamadı. Son devre daha bir zor geçti. Fatih sakatlanıp çıktı. Yattara çimlerin arasında saklanacak delik buldu. Gökdeniz tutulmuş, tüm yük Mehmet Yılmaz'la savunmaya düşmüştü. Çok atak fırsatı yakaladı D.Bakır. Atamadılar, Petkoviç kurtardı. Tribünlerin dualarıyla gol olmadı. Ziya hocaya baktım, sıkıntıya girmiş, doğru hamleyi bulamadı. Oyuna girmeliydi. Bir küçük hata ile herşeyin yıkılacağı şablona müdahale etmeliydi. Hep seyretti. Hiç karışmadı. Bu oyunda şans, dua, çocukların özverisi yetti. Yarın bu güç yeter mi, bilinmez. Stresin içinden M.Yılmaz'ın ikinci golü geldi. Sakıp hocanın yanındakiler, arkadaki birkaç kendini bilmez... Karıştı saha... Ne olduğunu anlamamız mümkün değildi.