Lucescu klasiği

Yine taktikle maçı götürdü Lucescu... Bir devreyi rakibi yorarak geçirdi... Birilerinin öve öve bitiremediği kontrollü futbolunu uyguladı. Bizim dilimizle adı "Çanakkale geçilmez" olan, ustaların tarifiyle "ortada üçlü, yandan iki bekle takviyeli ve iki ön liberolu modern savunma" sistemi (!) İtalya'da bile hücum oynayan ay-yıldızın liginde, böyle futbol ve ona alkış tutan ulemalar... Garip doğrusu... Devrenin son anına kadar taktik tuttu. Cordoba'nın sistem dışı bir hareketi planı bozdu. Soyunma odasına, bir gol geride gitti Beşiktaş. Yakaladıklarını atabilseydi ilk devrede turu geçerdi Denizli. İkinci yarıya olması gerektiği gibi çıktı Beşiktaş... Savunma ile ileri ikilinin arasına köprü görevi yapacak adamları ekleyerek gerçek kimliğine bürdündü siyah-beyazlılar... Birkaç dakikada oyunu karşı alana taşıdılar. Her biri vasıflı futbolcular, kalenin yakınında güzel işler yaparlar. Çok geçmeden beraberlik golü, sonra da tur kapısı aralandı. İki yıldız skoru belirledi... Sergen ve Tümer, kendine has hareketlerle rakip kalabalıktan topu çıkardılar, önlenmesi zor olan yerlere servis yaptılar, İlhan Mansız da golleri attı. Tecrübesi yetmedi Denizli'nin... Çok gayret ettiler, çok da doğru kullandılar sahayı... İyi yerlere koştular, doğru hamlelerle maçı götürdüler ama olmadı. Futbol becerisi yetmedi. Beklenmeyen hareket noktasında son vuruşta zayıf kaldılar. Penaltıyı bile atamadılar. Erol Ersoy, son saniyedeki tereddütüyle güzel geçen geceyi berbat etti.