Bayrakları çıkarın... Yine o iki çocuk ve Ziya Doğan'ın takım savunması.. Jeneriklere geçecek müthiş bir gol ürettiler. Slalom sopaları arasından örme yaptılar. Fatih tamamladı resitali. Kaleciyi de geçti, boş kaleye yolladı. Çocukluğumdan aklımda kaldı... Cemil Turan atardı, Ali Kemal Denizci, Cruyff, Pele, Lefter... Tarih canlandı hayâlimde. Biz eskiyi hatırlarken, Bursaspor hayalete dönmüştü. Formaların içi boş gibiydi. Bir damla güveni olmayan bedenler, amaçsızca koşturuyordu. Etkisiz bölgede sağa, sola, geriye boş paslarla vakit öldürüyordu. İyi teknik adam saydığım Biyediç, oyun mantığını yanlış kurmuştu. Blok olarak yerleşmiş Trabzon savunmasını ortadan, havadan, direkt toplarla açmak istiyordu. Bir pozisyon dahi bulamadılar. Kenarları kullanmalıydı, hiç denemediler. Trabzon bildiğimiz gibi... Son derece disiplinli yerleşen Ziya Doğan'nı savunma klasiği... Göbekte kesilen her rakip atağı, karşı kaleye gol pozisyonu olarak ulaştı. Farkı yakalayacak fırsatlar doğdu. Fatih, Gökdeniz, Mehmet Yılmaz çok kaçırdı. İkinci devreye hocalar oyuna müdahale etti. Giren, çıkan pek birşey farketmedi. Bir 10 dakika yüklendi Bursaspor. Saman alevi gibi. Petroviç, Erdinç ve Tolga'yı hiç rahatsız etmedi. Ateşli Bursa taraftarı bir umutla maça kilitlendiği anda yine o çocuklar girdi devreye. Bu sefer Gökdeniz tabelayı değiştirdi. Bitime az kala bir gol hediye etti Trabzonspor. Sonra normal seyrine girdi maç. Alan razı, veren razı, el ele tamamladılar. Şu maçtan anladığım; Bursaspor işi bitirmiş. A Ligi'nde yer ayırtmış kendine Timsahlar. Trabzon maç maç yükselen grafiğiyle zirveye koşuyor. Hakem Selçuk Dereli zor maçı kolay yönetti.