Ödeyen siz olmayın...

A -
A +

Meseleyi karıştıranlar var. Kendilerine benzetiyorlar bizi. Hiç kimseci değiliz biz. Kurumun penceresinden bakarız. Gönül veren milyonların sesi olmaktır amacımız. İsimler, resimler ilgilendirmez, doğrunun peşinde, yanlışın karşısında dururuz. Şampiyonluktan başka bir dereceyle mutlu olmayacak bir topluluğa sesleniyoruz... Orası insanları mutlu etme kurumu değildir. Kurumun başına çöreklenmiş bir kaç adamın egolarını tatmin etme yeri hiç değildir... Yıllarca karşı durduğumuz 'tek başkan' döneminden değişen ne olmuştur. Gitti Yılmaz, geldi Sümer. Giden sadece kendi doğrularını uyguluyordu, gelenin de ondan farkı yok. Gidenin parası vardı, gelenin kuruşu yok. Parası olan, başarıyı yakalamak için çırpındı, olmadı. Gelen yokluk içinde küçüldükçe küçülüyor, kurumu sıradan hale getiriyor. Yılmaz, etrafına çöreklenen iş bilmez futbol adamı müsveddelerine inandı, kendi kredisini bitirdi, kulübü batırdı... Trabzon'dan gelen haberler krizle başlıyor, yokluklarla devam ediyor. Futbolcuların paraları verilemiyor. Para yok, futbolcu alınamıyor. Ucuza mâlettik, komisyon vermedik, kendimiz aldık, diyorlar. Bu bir vasıf değil ki. Her sorumlu yöneticinin olması gereken şekil. Takılmışlar kendinden öncekilere, bir adım ileri atamıyorlar... Geçmişin hesabını ayrı yapın arkadaş, çizgilerin içine sokmayın. Bir ay sonra maçlar başlayacak, hedefimiz şampiyonluk diyorsunuz, hangi kadroyla koşacaksınız? Bir tane milli futbolcunuz yok, kağıt üzerinde bile ilk on biri kuramadınız, neyle şampiyon olacaksınız? Kaldırın kafanızı, biraz etrafınıza bakın, rakipler neler yapıyor? Bir hesap edin, karşılaştırın bakalım, geçebilir misiniz onları? 17 senedir aynı masal anlatılıyor. Söyleyin, farkınız nedir?.. Evet evet, bir farkınız var. Kurumu zarara uğratmadınız. Kulübün paralarını etrafa saçmadınız. Cesaret gösterdiniz, eğri dönen çarkı durdurdunuz. Ama yetmez, yarış devam ediyor. Trabzonspor'un yükü ağırdır. Omuz verecek, taşıyacak güçlü gönüller gerekiyor... Trabzonspor camiası büyüktür. Uzatın kollarınızı, hareket alanını genişletin. Adam başı bir milyon isteyin, inanıyorum milyarları bulursunuz. Her kayıpta sızlayan taraftarın desteğini alırsınız... Sorun bellidir, söyleyin ne yaptınız? Kulübün gelirini topladınız, ödemeleri geçtiniz. Aradan 6 ay geçti, yeni bir kaynak oluşturmadınız. Ne kendiniz verdiniz, ne de vereni buldunuz. Siz de çok iyi biliyorsunuz ki; bu iş böyle gitmez... Bu kadroya yıldız gerek, kilitlenen oyunu çözecek usta gerek, alamıyorsunuz. Eldeki malzemeyi yoğuracak, kamuoyu tarafından kabul edilirlik oranı yüksek teknik adam gerek, bulamıyorsunuz... Bakın bugün rahatsınız, taraftar umutla bekliyor. Ancak yarın hiç de öyle olmaz. Saha sonuçları tutmadı mı, milyonları durduramazsınız. Şimdiden sesler yükseliyor, "Paraları yoksa niye geldiler?" Çabuk unutulur geçmiş, taraftar yaşadığına bakar. Onlar hep daha iyisini ister. Saha dışında gayret yetmez, gönül kazanmak ister, sıralamanın en başında Trabzonspor'u ister... Bir daha düşünün, yol yakınken tedbir alın. Gelişiniz acele oldu, hazırlıksız yakalandınız. Kendinizi yenileyin. Elbette doğrusu kurumun kendine yetmesidir, fakat şartlar uygun değildir. Geçmişin bedeli ağırdır. Ödeyen siz olmayın. Takviye gerekiyor. Trabzonspor hareketine destek olacak babalar gerekiyor...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.