Pis gol mü?

A -
A +

Disipline edilmemiş yetenekler birliği, alttan yukarı gelişleri problemli, en üst takımda forma giyeni bile oyunu kuralına göre oynamasını bilmiyor. Hastalığın adını pis gol koymuşlar. Şansa yoranlar da var. Bizce yetersiz eğitim, hiçbir Avrupa takımı böyle bir gol yemez, amatörü bile... İlk maçın son anında golü kendi kalemize atmıştık. Çocuk gruplarına öğretilir; savunmada yüzün kaleye dönük olmayacak, top kendi başına gol olmaz, mutlaka birinin dokunması gerek, onun için rakibi kontrol etmeli diye... Bu sefer daha kötüsünü ürettik, ayağımızdaki topu rakibe teslim ettik. Hem de geride hiç kademe yokken... Oradaki bir gol o kadar önemli değildi. Buradaki bir gol işi bitirdi. İkincisinde, yemeden üç atma mecburiyeti var. Aslında bireysel beceri ve yetenek olarak takımımız çok üstün, kıyas bile kabul etmez fakat onlar olanı kollektif kullanıyor. Bizde hareket kendi başına, topu ayağına alan kimseyi görmüyor, at gözlüğü takmış gibi bodoslama gidiyor... Lav hocaya dokunmadan geçemeyeceğim. Hoca yüksekten uçuyor. Söylemi ile eylemi birbirini tutmuyor. Futbolcuların kaliteli olduğu doğru ama futbolları kötü, bir oyun stratejileri yok. Rakibi hataya zorlayacak, dar alana sıkıştırıp sonuç alma düşünceleri de yok. Bir oyun şablonu, bir taktiği var. Ancak; görünen o ki, plan tutmamış, maç öncesi teşhis tedavi uymamış... Adamlar futbolu bir başka oynuyor. Az biraz sivrileni Avrupa'ya uçuyor. Elde olan kazmalarla bile, adamlar sanat yapıyorlar. Ne de güzel kapatıyorlar tehlikeli bölgeyi. Alan kontrolü içinde nasıl da etkisiz kılıyorlar rakibi. Güçlerini ekonomik kullanmalarına hayran kaldım. Bir fuzuli hareket yapan yok, pozisyon neyi gerektiriyorsa adamlar onu uyguluyorlar... Sonuçta hakeden kazandı. Neyi niçin yaptığını bilen bir üst tura çıktı....

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.