Plonjon iyiydi!

A -
A +

Anlaşılan o ki; şampiyonluk potasından düştü Trabzonspor. Memleket ulemalarının övgü dolu sözleri arasında bir sezon daha hedeften uzak kaldılar. Kaç sene geçti aradan? Ayakları üzerinde duracaktı Trabzon. Yeniden yapılanmanın bilmem kaçıncı versiyonunu da sıfırla tamamladılar. 10 milyon dolar borcu varmış kulübün. Biz 5 sene önce kulüp yönetimini yerden yere vururken reel borç bu günkünden azdı. Birilerinin cebinden kurtulacaktı Trabzonspor. Alacaklılar hibe mi edecekler parayı? Açık nereden kapanacak? Kulübü satarak mı yükselecek Trabzonspor? Başkan ve yönetimler ne için seçilir? Böylesi güzel. Kulübün parasıyla kulübün işini göreceksin. Oh ne âlâ. Bir muhasebeci gibi. Tek fark, maaş almayacaksın. Seyahatler, otel masrafları, yurt dışı gezileri işin kaymağı... Sayın Mehmet Ali Yılmaz'a seslenmiştim bir zamanlar; "Siz bakansınız, güçlüsünüz, şanınız büyük, yaptığınızın farkı olmalı. Bu kadar yanılmak size yakışmaz. Milyonların hayallerini yıkıyorsunuz. Bu kadarını balıkçı Temel, kasap Cemal, bakkal Hasan bile yapar." Üstelik sayın Yılmaz cebinden milyon dolarlar harcamıştı.... Sayın Aktuğ ve arkadaşları Temel, Cemal, Hasan olmasın... Ne olur birisi çıksın, gerçeği söylesin. Kulüp tarihinden silinmek istenilen Mehmet Ali Yılmaz'lı yıllardan farkı nedir bu dönemin? Sadece söylem farklılığı mıdır, nedir? Sayın Yılmaz "Asarım, keserim, ben yaptım, ben ettim" derdi... Sayın Aktuğ "Yaparız ederiz" diyor... O zaman da üç ya da beşinci oluyordu Trabzon. Yine birkaç yetenekli futbolcu taşıyordu yükün ağırını. Yine başkalarının almadıklarını alıyordu Trabzon. Senenin sonlarında fatura teknik adam ve futbolculara kesiliyordu... Ne büyük umutlarla getirmiştik sayın Sümer'i. En başta da ben yerden yere vurmuştum M.Ali Yılmaz'ı. Yağmurdan kaçarken doluya tutulmuşuz. Hey gidi günler hey. Ne çabuk geldi geçti. Trabzonspor ağacının kökleri sulanacaktı. Uzayacaktı Trabzonspor'un kolları. Aslına dönecekti takım. Uyuyan efsaneyi uyandırmıştı Samet ve Sümer. Bir sürü bebeye forma vermişti küçük S. Ağacın uzak dalları Trabzon'un kazaları, Brezilya, Belçika, Afrika'dan yıldızlar doldurmuştu büyük S... Tekelioğlu, Briegel, Semercioğlu hoca kaynadı gitti. Araya "Adam gibi adam Ziya Doğan" girmişti. Hiç biri yaraya merhem olamadı. Biz eli kalem tutanlar bir bir eledik onları... Hatırlar mısınız bilmem, o zaman da Fatih - Gökdeniz kazandırıyordu maçları. Ne değişti, ne olur söyleyin?.. G.Antep, Beşiktaş oyunları, bin kusur yüklenir Şenol Güneş'e. Savunmadan öne çıkan olmadı, orta saha gol için hamle yapmadı, hücumcular etkisizdi... Hoca müdahale edemedi, zamanında tedbir alamadı... Kötüydü Fatih, çıkması gerekiyordu. Yüreğin yetiyorsa değiştir. Yerine kimi koyacaksın? Etkisizdi Gökdeniz, nasıl telafi edeceksin? Elinde adam mı var? Tayfun'a mecbur kalmışsın, D'Haene'nin yerine koyacak daha iyisini bulamıyorsun... Çaresiz kalmış Şenol Güneş. Tek yapabildiği; hakeme saldıran futbolcusuna plonjon yapmak... Bıraktım Gökdeniz - Fatih'in alternatifini, onları tamamlayacak futbolcu yok ki oynatasın. Sistem - taktik bir yere kadar. Neticeyi belirleyen futbolcu kalitesidir gerçekte... Söyleyeyim isterseniz... Ne zaman teknik adam futbolcusuna plonjon yapmak zorunda kalmaz, işte o zaman düzelir Trabzon... Kendi ayakları üzerinde duruyormuş Trabzonspor. Kimsenin cebine sığmazmış. Taraftar için ne fark eder? Ha Ali Veli, ha Veli Ali... Durumdan memnun İstanbul basını, iddianın içinde Trabzon. Sona kadar yarışta olması işlerine geliyor. Milyonlarca taraftar izlemeli, gazeteyi takip etmeli bordo - mavililer. Reyting önemli. Çok iyi yolda Trabzon!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.