Selam ustam!..

A -
A +

Sevgili Öcal Uluç abim, Trabzon'da değişen bir şey yok. Malûmunuz geçen hafta genel kurul yapıldı. Ali bıraktı, veli geldi. Sadece isim ve resimler başka. Atay başkan yakışıklı, üstelik karizmatik bir yapısı var. Hitabeti de kuvvetli. Etrafına ışık saçıyor. Bırakan korku filminden çıkmış gibi dikiliyordu, şimdiki hep gülüyor, burası hoş değil mi? Görüntü farklı ama, ses aynı. Hoca başkanın söylemini tekrarlıyor. "Yapılanma devam edecek, birlik, beraberlik, dostane ilişkiler..." Kaç senedir yapılanıyorlar. Bin katlı gökdelen sanki. Birinci katı geçemediler. Sondan bir önceki maç şampiyonluk kaybedildi, yapılanma başladı. Ha bire yapıyorlar. Tesisleri bilirim. Eskidi bina, A takıma yetmiyor. Altyapı barakaları kullanıyor... Bir çivi çakmadılar... Futbolcu transferleri, bölge potansiyeli, gurbetteki Trabzonlular, dış ve iç ilişkiler. Daha başka, farklı olan ne var? Basını, medyası, kulübün temsil noktası... Siz bir şey görüyor musunuz? Bir şey yaptıkları yok aslında. Geçmişte birileri yapmış, anlı şanlı Trabzonspor dim dik duruyor. Marka olmuş forması, tesisleri, var fakat kullanılamayan futbol tarlası, kulübün kendi gelirleri, ona gönül vermiş milyonları... Başkanı yönetimi karışmasın, kulüp muhasebecisi belki daha fazlasını üretir. Kulüp gelirlerini deftere işlemek o kadar zor mu? Futbolu hiç bilmese de olur. Trabzonspor'un başına ne geldiyse futbolu bilenlerden geldi. Sorumluluk alıp da layıkıyla yapan biri var mı? Orhan, Ünal, Abdullah, Tolunay, Şota, Arçil... Sonrasına bir bakın, Trabzonspor'a yarayan biri.... Milyon dolarlar heba oldu gitti... Birlik, beraberlik söyleminde samimi değiller. Kamburları var, bir araya gelemezler. "Biz biriz, biz biziz, biz Trabzonsporluyuz" sözünün sahibi, birini yanında tuttu mu? Kaçarken bile kimsenin haberi olmadı. Yıllar önce kendini o koltuğa oturtanları yüz üstü bıraktı... Kaldı ki; birlik kelimesi tamamen hayal. Ortada bir iş var ve birileri talip oluyor. Kime verilmişse görev sorumlu odur. Seçilip yardım etmiyorlar demenin manası var mı? Yazında uzaktan kumandalı yönetim diyorsun abi. Gerçekte yok öyle bir şey. Kumanda şeklen vardı. Esas işi şehirdekiler görüyordu. Beceremediler sorumluluğu uzaktakine yüklediler. İddia ediyorum; her zaman işi şehirdekiler gördü. Geçen hafta olduğu gibi, sadece isim ve resimler değişiyordu. Uzaktakiler mi? Onlar her daim sağılıyordu... İddialı falan değiller abi. Politika, "Küçük olsun bizim olsun" üzerine. Göreve geleli üç gün geçti, talip oldukları isimlere bir bakın lütfen. Altay'dan genç Fatih Kayseri'den Mehmet... Hani sizin alt yapı çalışmalarınız mükemmeldi. 33 milliniz vardı. Öze dönüyordunuz, vaz mı geçtiniz? Mehmet ve Fatih genç, altyapıdakiler ihtiyar mı? Öz işi de yalan. Yıllarca altyapı sorumluğu yapmış, sonrasında kulübün başkanlığına geçmiş bir hoca başkanın bıraktığı futbolcu kadrosunda sekiz yabancı antrenmana çıkıyor. Bunun neresi öz? Üstelik işe yarayan bir, bilemedin ikisi... Beklenti meselesi de bildiğiniz gibi değil abi. Trabzonlular halinden memnun! Bir araya gelemediler, tekkeyi bekleyenlere teslim oldular. Hakim grubun rahatı yerinde. Şampiyonluğa inanan yok. Onların tek derdi, kulübün kasasına giren yirmi milyon dolar. Bir şekilde olsun harcama yetkisine sahip olsunlar yeter. Ondan sonrası hikaye. Ne şampiyonluğu, şampiyonlar ligi de neymiş... İddialı başkan, kulübe hareket getirir. İşi aldığı gün borçlara müdahale eder. Futbolcuların sıkıntısını giderir. Takımın eksik yerlerine uygun takviyeleri bulur, getirir. Hani nerede. Ocak da bir buçuk milyon dolar ödeme varmış, kara kara düşünüyorlar. Madem gücünüz yoktu niye geldiniz arkadaş. Hoca başkan üç yıl denedi sıfır çekti, göremediniz mi? Onun beceremediği, neyi yapacaksınız? Dışardan bakanlar Trabzonspor'u büyük görüyor abi. Problem içerde, onlar kulübün büyümesini istemiyor. Küçük olmasını isteyenler içerde... Sağlığın nasıl, güzel abim, iyi misin? Bu top işleri bitmez. Ne desek boş. Onlar her şeyleri tam bilirler. Lâf yalama olmuş, tarif etmedik bir şey kalmadı. Yazsak ne yazar abi?. Yıllardır G.Saray'ı anlatıyorsun söyler misin ne değişti? Satır aralarında çok okudum, hep söylersin, keşke yanılan biz olsak diye. Yanıldığın oldu mu, hiç şaşırttılar mı seni. Bizimkisi de öyle bir şey abi.... Birine kefil olmaya gelmiyor. Yetkiyi aldıktan sonra değişiyorlar. Yoldan çıkıyorlar. Ağır geliyor görev... Yeni yılın kutlu olsun, sağlık mutluluk ve başarılar diliyorum. Küçük kardeşin Şirin Berber...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.