Kadıköy'e kaldı iş. Turun zorunu aştı F.Bahçe. Süper bir hakemin yönetiminde, mükemmel mücadele etti Kanaryamız. Denizli ve ekibi geçen sezon bıraktıkları yerden başladılar. Hatta içe kapanık gizli çalışmalarla üstüne de koydular. Uluslararası tecrübesi yüksek futbolcularıyla "takım savunması nasıl yapılır"ın dersini verdiler. Bir yıldır hiç oynamadıkları kadar mücadeleye katıldılar. En uç adamından geriye kadar, bölge bölge direnç kurdular. Her alanda Rangers'a pres koydular. İlk toplara basarak birinci sınıf markaj yaptılar. Saniye susmayan, oyunun her anına katılan İskoç taraftarını çıldırttılar. Hiç beklemedikleri bir F.Bahçe buldular karşılarında. Tribünün şaşkınlığı, çizgilerin içinde artarak sürdü. Başta Advocaat, maçın her anını endişeyle tamamladı. Hocasının panik halini futbolcuları da fazlasıyla yaşadı. Geri blokta bile pas yapacak boşluk bulamadılar. Topun olduğu alanda kademeli olarak çok başarılı yönlendi F.Bahçemiz. İkili mücadelelerden genelde galip çıktık. Topu kurtaran rakibin başında her pozisyonda bir fazla ile avantaj kurduk. Olgun atak hazırlama fırsatı vermedik İskoçlar'a. Flo'su, Caniggia'sı top alamadı. Çok zaman gol bölgesinden koptular. Geriye çıkıp top almak istediler. Şampiyonumuzun sahayı paylaşımı o kadar mükemmeldi ki, etkili bölgede bir kere bile topla buluşamadılar... Dakikalar ilerledikçe maça ağırlığımızı koyduk. Şükrü Saracoğlu'na çevirdik sahayı. İskoçlar'ın dengesi bozuldu. Çılgınlıkları delirme aşamasına ulaştı. Uçan tekme atar oldular. Bir eksik kaldılar sahada. Son bölümde rakip sahaya yerleşti şampiyonumuz. Sağlı sollu ortalar, şutlar, frikikler... Şansımız yardım etmedi. Bu futbolun hakkı en az bir goldü. Ne yazık ki atamadık. Tutturamadı ustalarımız, şovu memlekete bıraktılar. İki hafta sonra Saracoğlu'nda buluşalım. Sarı-lacivert futbol şöleninde coşalım...