Zaman değişti, devir değişti, ülke futbolunda var olmanın şartları değişti. Değişimi yakalayamadı Trabzonspor. Eski usullerle yeniye yön vermek istediler. Yeniyi ararken kendi içinde bölündüler. Hep yanlış yollara saptılar... Geçmişten ders alıp, geleceğe yön vermeli. Neyi yaptı kazandı, ne tarafa döndü kaybetti; bulunmalı. Parçaladılar. Bölünürken kurumu yükselten değerleri kaybettiler. Kişisel menfaatler, kulüp haklarının önüne geçti. Vermesi gerekenler alır hale geldiler. Trabzonspor kullanılır oldu. Paranın, yetkinin etrafında gruplar türedi. Genel kurullardan başlayan kurgu, soyunma odalarına, hazırlık kamplarına, tesislere, odalara kadar girdi. Tüm hareketi kendi menfaatleri için yönlendirdiler... Paylaştılar. Kulüp içinde güçlüler. Başa geçen her adaydan bedel aldılar. Kendileri için kulübü ekmek kapısı gördüler. İfadeler ağır fakat ne yazık ki gerçek. Onlar halinden memnun. Milyonlar üzülürken, yeni kazançların hesabını yaptılar.Yüz kişilik menfaat grubu tarafından işgal edilmiştir Trabzonspor. Kulüp hareketi için tehlikeli oluşumlar yapı içinden temizlenmeli. Vitrinden hiç inmeyen bu isimler dışarıda tutulmalı. Kurum üzerindeki etkileri yok edilmeli... KİM SORUMLU? Kurumların doğal hareketi içinde bir çalışan, bir de çalıştıran vardır. Trabzon'da hep işi verenler sorumlu tutulmuştur. İşi verenlerin alternatifi hiç değişmemiştir. Adı belli insanlar değişerek görev almıştır. Hep başarısız oldular, fakat alternatif olma değerini hiç kaybetmediler. Şehir dışından, başka memleketten alternatifler üretildi, içerden vurdular. Menfaat grupları en ince işlere dalarak hareketin kesilmesini sağladılar. Bu nasıl iştir, her görev aldığında başarısız olmuş insanlar nasıl olur da kurumun vazgeçilmezi olur... UZMAN KİŞİLER Adaletli şekilde görevler paylaşılmadı. İşe adam alma doğrusu yerine, adama iş verildi. Kulüp hareketinin belirlenmesi noktasında ehil insanlar kullanılmadı. Bizim çocuk nasılsa yapar denildi. Son 7 yılda alınıp satılan futbolcu sayısı yüzden fazladır. Her birinden zarar etti Trabzonspor. Sebep bilgisizlik midir, yoksa niyet bozukluğu mudur tespit edilmeli. Futbol takımı üzerinde yapılan teknik, taktik yanlışları, yetersiz hareketi burada konu bile etmiyoruz... Görevleri sorumlu, profesyonel, işinin ehli kişilere vermeli... GÜVEN YOK OLMUŞTUR Kayıplarla geçen dönemde kulüp yıpranmıştır. Kişilerin güvenilirliği zedelenmiştir. Kulübe verecek hiçbir şeyi olmayan, geliş sebebi tamamen almak olan isimler taraftarı yıldırmıştır. Kulübe hizmet niyeti olan sevdalılar bulunmalıdır. Söylem ve eylemi tutarlı kişiler... Asalaklara karşı koyacak güçte, kulüp hareketini sağlıklı kılacak bilgi ve beceride bir başkan ve yönetim olmalıdır... TEMSİL ZAAFI Trabzonspor küçültülmüştür. Temsil noktasında yetersiz kalınmıştır. Hakemlerin himmetine muhtaç kılınmıştır. Spor alemine deklare edilmiş, kurum lekelenmiştir. Bu yakıştırma hiçbir şekilde ret edilmemiş, bu çirkinlikten kendine pay çıkaranlar olmuştur. Yüzeysel olarak, ligin en tepesini hedefleyen kişiler, gerçekte tam tersini uyguladılar. Rakiplerden artanları transfer ederek hedefe koşmak istediler. Aslında kendileri de olmayacağını bildikleri halde en iddialı sözlerle taraftarı yanlış yönlendirdiler. Ufak hesaplara dalındı. Kulübün ana hedefi, sportif başarı ikinci plana itildi, yönetimler muhasebeci kimliğine büründü. Yeni gelir kaynakları bulacağına, varolanlar üzerine fikir yürütüldü. Hiçbir hamle fayda getirmediği için sonuç eksiden öteye geçmedi. Bu yönetim kafasıyla Merkez Bankası emrine verilse yine de gülemez Trabzonspor. KENDİLERİNE YONTTULAR "Siz kendinizi neye layık görürseniz başınıza o gelir!" İstedikleri buydu zaten. Planlıydı hareketleri. Küçük olsun, bizim olsun politikası uyguladılar. İçe dönük tüm fikirlerin sebebi buydu. Trabzon'dan yönetilsin, bizim çocuklar oynasın, yabancı gelmez, gelen durmaz... Gibi çağ dışı düşünceler... O kadar küçüldüler ki, yetkiyi paylaşmada birbirlerini yediler. Son kavgalar bu gerçeği apaçık belgelemektedir... YENİ BİR YOL Ortam sağlıksızdır. "Ya bir yol bulacağız ya da bir yol yapacağız" büyük sözüne dayanmıştır Trabzonspor. Bugün ne gidilecek bir yol, ne de yol yapmak isteyen insanlar vardır. Yol kapanmış, yeni yol yapma mecburiyeti doğmuştur. Kurulacak yapı, plan - proje üzerine olmalıdır. Tamamen profesyonel kadrolardan oluşan bir harekete yön vermelidir. Örnekleri çoktur. Dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yoktur. Futbolun önde koşan kulüplerindeki yapı Trabzonspor'a kazandırılmalıdır. Beşiktaş ve G.Birliği güzel örneklerdir. Daha emin olmak için, Bayern, M.United, R.Madrid, Ajax ya da bir başka Avrupalı mercek altına alınabilir... SONUÇ Kurulacak yeni yapının tüm taşları denenmemiş isimlerden oluşmalı. Her kademede profesyonel, işinin ehli, sorumlu kişiler göreve gelmeli. Kulüp hareketi bölüm bölüm ayrılıp, zaman - hedef dengesi içinde yol almalı. Kulübün teknik hareketini üç kişilik uzman kişilerden oluşan karar mekanizması sağlamalı... Yıllardır açık veren transfer meselesi zarar yazmaktan kâr getiren hale çevrilmeli... Alt yapı organizasyonu yeniden ele alınmalı. Sahip olunan potansiyel gerçekçi anlamda değerlendirilip, her tarafına el atılmalı.