Trabzonspor'un kökleri

A -
A +

Memleketin en akıllıları bir hareket şekli tespit etse, hatta uzak diyarlardan daha akıllılar yol gösterse, gene de sorun çözülmüyor. Teoride tamam olanlar, pratikte hayata geçmiyor... Belli ki bordo-mavili camianın iyileşmez hastalığı bu. Enterasandır, görev alanların eylemleriyle söylemleri birbirini tutmuyor. Kapının dışında başka, koltuğun rahatlığında başka... "Biz ağacın köklerine su vereceğiz, kuruyan Trabzonspor potansiyelini harekete geçireceğiz, Trabzonspor'u dışa bağımlı olmaktan kurtaracağız, kendi kaynaklarıyla hareket eder hale getireceğiz." Ne kadar hoş söylemler. Sözü veren, memleketin yetiştirdiği en büyük futbol adamı olunca heyecanlanıyor insan... Fakat işin şekli öyle değil. Hastalık bu, her daim etkisini gösteriyor. Demek ki hoca da, dermansız derde yakalanmış. İlk icraatı alt yapıya dört Afrikalı takviye oldu. Trabzonspor ağacıyla Afrika'nın ne bağı var? Sayın hocam son 5 yılda, aylık 5 bin dolar maaşla çocukların başında bulundu. Yüzlerce çocuk ne hayâllerle hocanın peşinden koştular. Bugün giymeyi düşledikleri formaların içinde Afrikalılar var... Ne oldu da ağaç meyve vermedi? Toprak mı verimsiz, yoksa bakıcı mı beceriksiz? Trabzonspor bünyesinde 49 profesyonel futbolcu var. Herbiri birileri tarafından formayı taşıyabilir umuduyla milyarlara transfer edilmiş. Eski takımlarının en iyileri olarak mücadeleye katılmış. 7-8 yabancı, kendini gösterme şansı bulamayan yerliler ve her dönem çevre rahatsızlıklarından tam kapasite kullanamayan formanın içindekiler... Aslında elde zengin bir kadro var. Şimdi yerlerine ya da yanlarına yeni takviyeler geliyor. Önce şu takviyelerin ne olabileceği hakkında fikir yürütelim. Ligimizin kalitesi ortada. Dışardan gelip de takımına faydalı olanlar da belli. Yani bir Hagi, bir Rapaiç, Revivo, Popescu, kafasını dengelemiş Nouma gibi futbolcular olmalı. Bugünün şartlarında yaşı ne olursa olsun bu meziyetlerde futbolcular dünyanın neresinde olsa bilinir... Trabzonspor'un gündemindekilerin hiç birinin adını Türk futbol piyasası bilmez. Dahası, Avrupalı dünyanın her yerini didik didik ediyor; nerde ne var, en ince ayrıntısına kadar biliyor. Sayın hocam ne almış olabilir? Avrupalılar'dan artan ne kalmış olabilir?.. Dilerim yanılan biz oluruz. Fakat beklentim şu ki; gelenler gidenleri aratacak. Tavsiyem; keşke demeden önce bir kere daha sahip olunan değerlerin kullanılması. Nasıl olsa anlaşmalar prensip. Paralar sözde kalmış, zaten verilecek para da yok. Korkarım bir kaç ay sonra bahçıvan, bahçe noktasında buluşacağız..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.