Ustalık farkı
Aslında hiç beklemediğim kadar kolay bir maç oldu. Maçın genelinde dünya devi Milan'ın üstün bir tarafını göremedik. Devreyi önde bitirmelerinin sebebi vuruş ustalığı farkıydı. Onlardan daha fazla yaklaştık gol sahasına, daha fazla şut şansı yakaladık, on kişiyle kapanan İtalya devini zor durumlara düşürdük. Sanıyorum aramızdaki fark o anlarda ortaya çıktı. Onlar gelirken eli belinde yürüyen Anelka, Tuncay, Alex bize sıkıntı verirken, karşı ataklarımızda Shevchenko ve Kaka'nın takım savunmasına katılışı takdire değerdi. Usta becerisine bir daha dönelim. İki şut da köşeye gitti. Birini içerde gören Volkan, diğerini tokatladı. Son vuruşlar, son hamleler farkı belirleyen sebeplerdi. Attığımız şutların çoğu kaleyi tutmadı. Yakın bölgeden vurmamıza fırsat vermediler. Takım olarak gelip, dönen toplarda arkaya çöküyorlardı. Dakikalar geçtikçe öne hareketleri yavaşladı, yarı sahalarına kapandılar. Skorda geri düşen Kanarya oyun üstünlüğünü kabul ettirmişti dünya devine. Vuruş yetersizliği, eşitliği önleyen sebepti. Alex büyülü hareketlerle girdi devreye, topun yönünü hep o belirledi. Hareketli oyundan gol çıkmayacağına inandığımız anda Anelka kaçtı arkaya, Gattuso indirdi penaltı... Alex terse yatırdı. San Siro'da Milan'a futbol dersi veren bir dev vardı sahada. Maç öncesi bunu söyleyene "Fanatik Fenerli" derlerdi. Şimdi şunu sorgulamak gerekir. Kendi liginde en ufak rakiplere onca pozisyon veren, taraftarını dokuz doğurtan Fener, nasıl oluyor da Milan'a sahayı dar ediyordu. İşte gördük. Demek ki bünyede varmış. Neden sunmazlar ülke futboluna? Taktik desen değil. Sistem de olamaz. Bu güzel futbolun sebebi olarak o halde tek ihtimal kalıyor geriye... Sarı-lacivertli yıldızlar kendini göstermek istedi. Son paragraftaki övgünün mürekkebi kurumadan memleket futboluna geri döndüler. Onların ustası bizden üstün çıktı. Orta sahadan aldığı topla bütün takımı çalıma dizdi. o kadar işleri yaparken son derece rahattı. Aynı ilk goldeki gibi göz markajındaydı savunmamız. Beraberliğe üzülürken bir puanı da cebimizden düşürdük. Yazık...