Verimlilik meselesi...

A -
A +

Verimlilik meselesi... İstisnalar hariç, futbolcular arasında fazla bir fark yoktur. Gerçek belirleyici olan, forma farkıdır, ekip olmanın verdiği avantajları kullanılır hale getirme becerisidir. Hatırladığımız yıllar içinde yüzlerce yabancı gelmiştir. Bir Hagi kalmıştır akıllarda, tek başına takımın hareketini değiştiren. Kollektif futbolun içine bireysel üretkenliğini katan inanılmaz futbol güzelliklerine imza atan Hagi. Birkaç isim daha ardına dizilebilir ama bunların hiç biri "lig futbolcuları arasında önemli bir fark yoktur" gerçeğini değiştirmez. Yılları kaybettik gerçeği görene kadar. Seyredemedim fakat ünü ülkeleri aşmış Lefter'ler, Metin Oktay'lar, Can Bartu'lar, Turgay, Fikret, Hakkı Baba, Tevfik'ler, Fikri Elma'lar, Cemil, Ali Kemal, Yusuf... Daha nice yetenekli yıldızlarla hep boyun eğdik Avrupalı'ya. Onlar onbir kişilik hareket birliği üzerine akıl çalıştırdılar. Biz yılda bir parlayan kendimize has yıldızlara övgüler dizdik. Onlar puanları üst üste yığdılar, biz havanda su döğdük... Futbol oyununun belli mecburiyetleri vardır. Mevkilerin gerekleri şarttır. Takım hareketi birbirini tamamlayan şekilde olursa başarı peşinden gelir. Grup hareketine olumlu şekilde katılan futbolcu sayısı arttıkça basamaklar çıkılır. Yani bir Hagi UEFA Kupası şampiyonu yapmamıştır G.Saray'ı. Hareketi tamamlayan, mevkiinin gereklerini maksimum seviyede yansıtan arkadaşları da önemlidir. Bir kupayı aştı çocuklarımız. Dünya üçüncülüğü buruk bir sevinç getirmiştir. Kore'den "şampiyon olabilirdik" yakınmalarıyla döndük. İlk şampiyonada finalden başka bir derece kesmez bizi. Bir kalite düşük sayılan çocuklarımızla Avrupa'nın ortasında Konfederasyon'a karşı durmuşuz. Birinci bile olabilirdik. Yarım seviyede takım hareketi ve her futbolcumuzun bireysel meziyetleri sonucu tepeye yaklaştık. Bir arada daha fazla oynama fırsatı yakalasaydılar orayı da aşacaklarına kesinlikle inanıyorum. Şimdi futbol aleminin kafası karıştı. İngiltere finaline hangi isimlerle çıkalım sorusunun cevabını bulamıyorlar. Bir arada daha fazla oynamış, birbirini tamamlayan futbolcular. Hareketin kollektif ayarını bozmayacak kadar serbestlikte yetenekli yıldızlar. Tartışmanın en önemli noktası burası. "Serbestlik, hareket özgürlüğü..." İşte bütün mesele burada. Ayarı tutturma meselesi. Birbirine tamamlamayan yıldızlar birbirinin oyunun bozarlar. Onlar bir şeyi birkaç hamlede yaparlar. Her biri birkaç hamle kadar topu tutarsa birbirine zarar verirler... Hagi çok ekstra bir örnektir. Maradona gibi bir futbol ustası bir daha yeryüzüne gelir mi bilmem. Biz olanlarla çıkışı bulmak zorundayız. Eldekileri takım hareketine uydurmalıyız. Transfer rüzgârı gün geçtikçe hız kazanıyor. Yıldız kalmadı gökyüzünde! Hooijdonk, De Boer, Hakan Şükür, Hasan Şaş, Ricardo, Alex... Daha kim gelirse gelsin, gerçek belirleyici olan bu isimler değildir. Hangi hoca takım hareketini daha verimli hale getirirse o kazanacaktır. Sahip olduğu imkânları maksimum seviyede olumlu kullanma becerisi gösterirse o kazanacak... Hazırlıkların başındayız henüz. Lucescu'nun takım savunması avantajı az zamanda ortadan kaldırılabilir. Fener, G.Saray aynı güvende bir yapı oluşturabilir. Şampiyonun hücum aksiyonlarının gelişmişliğinden söz edilemez. O sebepten hücum noktasında avantaj kelimesinden bahsetmek doğru olmaz. O yapıyı kim daha önce, daha verimli kurarsa o kazanır. Daum'un futbol felsefesi kazanma üzerine kurulu, Fatih Terim adı hücum futboluyla dünya vitrinine çıktı. Lucescu'nun öyle bir derdi yok... Gençler, Antep, Trabzon, Ankaragücü ve Hagi'li Bursaspor... Belli ki, lig çok renkli geçecek bu sene...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.