Yolun sonu

A -
A +

Küçük olmayı kabullendi Trabzonsporlular. Sahipsiz bıraktılar bordo-maviyi. Bir küçük fidana çevirdiler koca çınarı. Çok sıradan bir küçük kulüp sınıfına soktular Trabzonspor'u. Adını da kendi yağıyla kavrulma koydular. Özkan Sümer'in sırtına bindirdiler yükü. Sıkıntılı yıllarda çok kere keyvan olup da kavurmayı yakan Sümer'e verdiler görevi. Sayın Sümer'in canına minnet tabii ki. Bir teknik adam için bundan büyük fırsat olur mu? Sıfırdan alıp zirveye taşımak. Tarifi bile heyecanlandırıyor insanı. 40 yıldır bu fırsatı kolluyor hoca başkan. Hem de 70'ini aşmışken. Ali Şen, Tayfun, Emre, Yavuz ve henüz Samet hocanın gözüne çarpmayanlar. Bütün camia sarıldı bebelere. Geleceğin güvencesi gençler. Trabzon doğumlu 22 futbolcu. Yıllardır aranan tablo. 10 yıl kupalara ambargo koyan, efsane kadro da Trabzonlu'ydu ya. 4-5 yeni yetmenin yanında ağabeyleri, Selahattin, Muzaffer, Hüseyin, Fatih, Hasan ve yuvadan uçup da kaybolup gidenler. İyi hatırlıyorum, ilk oynadıklarında onlar için de geleceğin güvencesi denmişti. Bordo - mavili formada terlediler, olmadı. Başka kulüplere gittiler, dikiş tutmadı. Sadece nüfus kağıtlarında Trabzon yazıyor diye memlekete döndüler. Yarı devreden sonra toplanan puanlar iddiayı kuvvetlendirdi. Sümerli dönemin yayla kupasının yanına bira kupası eklenince yükseldi umutlar. Ligi süpürecek bu çocuklar. Çok dinledik bu şarkıyı. Her yeni sezonda çalınır kulaklara. Korkarım bugün umut olan bebeler yarın ıskartaya çıkacak. Tıpkı kendilerinden önce umut olup da kaybolup gidenler gibi. Yani hoca başkanınki boş hayâl. Gerçekleşmesi mümkün değil. Trabzonspor futbolcusu genç de diğerleri yaşlı mı? Mesela Antepspor'un yaş ortalaması daha mı yüksek? Gençler'in, A.Gücü'nün, Altay'ın farkı ne? Dahası, bir futbolcunun en verimli çağı 28 ile 34 yaş arasıdır. Lig altıncılığına bayram etmenin alemi ne? Farklılık Samet Aybaba'nın kendisinde. İki yıl önce G.Birliği'nde 7 PAF futbolcusunu sahaya sürmüştü. Şimdi bir tanesi yıldız değil. Çoğu kayboldu gitti. Gençlere yatırımı Antep'te devam etti. Orada da pek ayakta kalan olmadı. Macera sürüyor. Daha çok yokluktan ne bulursa sahaya sürüyor... Yokluğun gözü çıksın. Ligin zirvesindekiler üçer beşer futbolcu katarken sen bebelerle idare et. Samet hoca bas bas bağırıyor ama, hoca başkan ne yapsın, kasa tamtakır, elini sokan kolunu kurtaramıyor... Bakın göreceksiniz bu şarkı da erken bitecek. Kaldıramayacak yükü geleceğin güvencesi gençler. Zaman içinde elenip gidecekler... Sorumluluk sayın Sümer'dedir. Onun tecrübesi büyüktür. Önceden kestirecek. Kulübün yıllarını boşa harcamayacak. Sekiz yabancının serbest olduğu arenada, kendi çocuklarımız masalıyla günler geçmeyecek. Mutlaka bir yol bulup, yeni kaynaklar oluşturulacak. 8-10 milyon taraftarı olan bir camia yoksulluk kelimesi altında ezilmeyecek. Ortak hareketin yolu kurulacak... İsteyecek sayın Sümer. Trabzon'un zenginlerini hareketin içine çekecek. Geri kalmaktan sıkıntı çeken kalplere girecek. Trabzonspor kimlik kartı, banka kartı, yardım kaydı... Sonra nedir bu liman meselesi? Kim dikilmiş Trabzonspor'un karşısına. Dünyaları götürenler, daha ne istiyorlar? Bari burada çekilsinler bordo - mavinin karşısında. Onca vekili yolladı bu camia meclise, orada sadece resim çektirmeye mi gittiler?.. Hareket edin sayın Sümer. Trabzonspor'a yapacağınız en büyük iyilik, onu sevenlerin yardımını sağlayacak bir oluşumdur. Şirket meselesi önemli. Belki de tek kurtuluş yolu. Rakipler borsadan milyon dolarlar topladılar, Trabzonspor binlere muhtaç. sberber@ihlas.net.tr

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.