Yükselen Türk futbolu

Kim G.Saray orta bloğuna oyun kurdurmazsa, puana ortaktır. Bir de topa sahip olduğu anlarda, G.Saray'ın ilk presini kırıyorsa; kazanma ihtimâli artıyor. A.Gücü cesaretli oynadı, mecbur kalmadıkça kalabalık savunma yapmadı. Çok zaman dengeli olarak sahaya yayıldı. Belli ki; çok iyi hazırlanmışlar. Hep ilk topa hamle yaptılar. Hiç bir ikili mücadeleden boş çıkmadılar. Ya topu kaptılar, ya da rakibin rahat top kullanmasını engellediler. İlk dakikalarda mağlup duruma düşen G.Saray, telaşa kapıldı. Çok pas yaparak atağı olgunlaştıran, rakibin boş bıraktığı alanlardan adam kaçıran futbolunu göremedik. Beklenmedik top kayıpları, defansın dengesiz yakalanmasına sebep oldu. Gol pozisyonu üretmekte zorlanan G.Saray, kalesinde tehlikeler yaşadı. Hiç de yorgun değildiler. Kötü koşan bir elemanı yoktu G.Saray'ın. Oldukça gayretliydiler. Özellikle son yarım saatte, oyun temposunu çok yükselttiler. Fakat neticeyi alamadılar. Beceriksiz bir Ümit Karan vardı. Murat, Arif ya da bir başkası sahneye çıkmadı. Gecenin parlayan yıldızı, Ankara'nın güçlüleriydi. Kennedy'si, Augustine'i, İsmet'i, Zafer'iyle destan yazıyorlardı. Türk futbolunun yükseldiği seviyeyi gördüm bu maçta. Avrupa'nın devlerine maç maç kafa tutan G.Saray'ı alt edecek takımlar var ligimizde. Yeter ki, konsantre olsunlar. Sahip oldukları gücü tam kullanacak taktiksel doğruları uygulasınlar. Tebrikler Ersun Yanal. Son haftalarda sallanıyordu G.Saray. Hakemlerin omuz vermesiyle zirvede dikiliyordu. Karışmadı Ali Aydın. Ortaya yönetti maçı... Kaybetti G.Saray.