Yürek ve taktik

A -
A +

Soğuk, buz, kar ve futbol... Futbolcunun iyisi 20 dakikada çevre şartlarına uyum sağlarmış. Maç boyu sahanın zemini ile mücadele ettiler. Kazanan hep kaygan zemin oldu. Bildiğimiz normal saha ayakkabısıyla çıkmışlar maça... Ayakta duran, düşündüğü hareketi yapan bir adam yoktu. Halbuki iki taraf için de hayati önem taşıyan bir maçtı. Özellikle Gençler için. Şu maçtan alacağı puanı bir çıkış olarak görüyordu camia. İyi futbolculardan kurulu eski takımım, iyi futbol oynamıyor. Giden hocadan kalan miras defolu. Gelen Arıca bir şey katmadı, kadroya. Hoca hâlâ arayıştı. Sistemle oynuyor, taktiği, ilk 11'i değiştiriyor, ama bir türlü tutturamıyor. Camia kenetlenmiş, tüm moral yüklemelere rağmen istenen olmuyor. Şu kritik maçta yüreğiyle oynadı G.Birliği. Görünen o ki, çok istedi futbolcular kazanmayı. Fakat yetmedi. Bu zeminde böyle bir rakibe karşı nasıl oynaması gerekiyorsa o şekli harfiyen uygulayan Briegel'in takımı kârlı çıktı. İki kritik pozisyonda Gençler lehine düdüğünü üflüyemedi Orhan Erdemir. İddia ediyorum, Ankara hariç her şehirde bu pozisyonlara her hakem penaltı çalardı. Her hafta rakiplerine çalınan düdükleri ekranlardan seyreden G.Birliği taraftarı, sonunda isyan etti. Bitime üç dakika kala sahayı terketti Orhan Erdemir. Soyunma odasında beş dakika ısınıp geri döndü. Aklı başına gelmiş olmalı ki (!), ilk gördüğü "olmayan" pozisyonda penaltıyı çaldı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.