Maç taktiği neydi çözemedim. Yerden kısa, havadan uzun oynadılar. Son adamları ceza yayına diktiler, tenis maçına çevirdiler oyunu... Bu şekil, seneler öncesinde kaldı. Günün futbolu, alan daraltmayı emrediyor. İki tarafa kollektif hareket istiyor. Kaleden kaleye 100 metreye yayılan oyunda ne mümkün modern futbol. İşin garibi her taraf boş, markajdan kurtulan olmadı. Diri kaldıkları dakikalarda üç pas üst üste çıkmadı. Atağı hazırlama, topu boş alanlara kaçırma, rakibin zayıf tarafından hücum etme gibi niyetleri yoktu. Resmen vur - koş oynadılar. Süper Lig maçı demek için şahit gerekiyordu. Biri sıralamanın ortasında, biri zirve hesabı yapıyor. Bu futbol iki tarafa da yakışmıyor. Rıza ve Ziya hocalar; bu futboldan memnun mu acaba? Hafta içinde bunu mu çalıştırdılar? Tandemin ikilisi havadan kuş uçurtmuyor, uzun oynuyorlar. Erdinç ve Tolga'nın dikildiği alana şişirme top olur mu? Kördöğüşünden kârlı çıkan Trabzon oldu. Az da olsa, oyun mantığında tutarlılık vardı. Uzun vurulan topları, kovalayan adam sayısı fazlaydı. Fatih - Gökdeniz vurmuyordu ama seken toplara Emre, Yattara, Somers katılıyor beş bordo-mavili kale sahasına atak yapıyordu. Üç fırsat yakaladı Emre Toraman, devrenin sonuna doğru köşeye astı... Arada hocalar müdahale eder diye bekledik. Birşey değişmedi. Vur - koş futbolu devam etti. Dakika 55'te, 4.isabetli pasta Adem Dursun, Petkoviç'le karşı karşıya kaldı. Direkten seken top, dışarı gitti. Cesaretlendi A.Gücü. Biraz daha öne çıktılar. Trabzon sahasına yığıldı oyun. İleri üçlüyü bozmadı Ziya hoca. Üçe üç kaldılar. İlk fırsatta skoru aldı Trabzonspor. Yattara - Gökdeniz ortaklığından pozisyon doğdu. Sahanın en iyisi kaptan Fatih, Zafer'i avladı. Erdinç - Tolga iyiydi. Emre'nin iki tarafa etkili futbolu güzeldi. Fatih alkışı haketti. Rakibi tuzağa düşüren Ziya hoca, galibiyetin mimarıydı. Adem Dursun'un süper golü, Güçlüler'e teselli oldu. Hakem İsmet Arzuman vasat bir yönetim gösterdi.