Nasıl bir gül, bir fidan havaya, suya, toprağa muhtaçsa, çocuk da sevginin hakim olduğu aileye muhtaçtır. Bebeklik döneminde çocuğunuza karşı ilgisiz davranır, gerekli sevgi ve şefkati gösteremezseniz çocuğunuzun konuşmasının gecikmesini başka yerde aramayın. Uzmanlar, çocuk için konuşmayı öğrenmenin uzun ve karmaşık bir olgu olduğunu, bu dönemin rahat ve problemsiz atlatılmasında anne-babalara önemli görevler düştüğünü söylüyor. Japonya örneği Anne ve babanın, çocuklarına verebileceği en değerli şey, sevginin hakim olduğu bir aile ortamıdır. Bu ortamı bulamayan miniklerin zeka düzeyi gecikir, buna bağlı olarak okul başarısı düşer. Örneğin Japonya'da; bir çiftin evlenebilmesi için bazı değerlendirmelerden geçildikten sonra erkeğin 18 sertifika, bayanın ise 24 sertifika alması gerekiyor. Çünkü, onlar konuya, bilinçsizce çocuk sahibi olmanın ülkenin geleceğini etkileyeceği endişesi ile yaklaşıyorlar. Ayrıca yapılan araştırmalar, suçlu çocukların çoğunluğunun ailesinde problem yaşandığı ortaya koyuyor. Okul öncesi kurumlar, günümüz toplumlarında çocuğun giderek artan güvenli oyun imkanı ve yaşıtları ile birlikte bulunma ve sosyal gelişim ihtiyaçlarına cevap verebilmek açısından önemli bir görevi yerine getiriyor. Bu yüzden, çocuğunuzu eğer imkanınız varsa 4 yaşından itibaren mutlaka okul öncesi eğitim kurumlarına gönderin. Bu tür kurumlar, çocuğun dilinin gelişmesi açısından da büyük önem taşır. Son bir uyarı Türkiye'de en çok yapılan hatalardan biri de, çocukların başarısının kabiliyetlerine göre değil de, derslerden aldığı notlarla ölçülmesi. Ebeveynlere tavsiyemiz; çocuklarınıza gerekli sevgi ortamını sağladıktan sonra, onları yetenekleri doğrultusunda yönlendirmeniz. Ülkemizde mesleğini yapan insanların yüzde 50'si yaptığı işi sevmiyor. Bunda en büyük etken, küçükken aileler tarafından çocukların zorlanması. DOKTOR Ressam Temel, galeri sahibine, sergide resimlerinin ilgi görüp görmediğini sormuş; -Sana bir iyi bir kötü haberim var Temel. -İyi haber; bir beyefendi senin resimleri inceledi ve sen öldükten sonra bu resimlerin kıymetlenip, kıymetlenmeyeceğini sordu. Ben de evet dedim. Bunun üzerine, 15 resmin tamamını satın aldı. -Harika... Peki kötü haber ne? -Adam senin doktorundu... GÜL Okuma yazmayı yeni öğrenen çocuğa öğretmen: -En çok hangi çiçeği seviyorsun yavrum? diye sordu. -Krizantem çiçeğini öğretmenim... -Kalk tahtaya yaz bakalım. -Eee... Ben aslında gülü biraz daha çok severim. DEVE Öğretmen çocuğa sordu: -Kamburu olan hayvanın adı nedir oğlum? -Deve... -İki kamburu olan hayvan? -Hecin devesi öğretmenim... -Aferin, peki üç kamburu olan hayvan? -Kamburu olan hecin devesi öğretmenim... HAFTANIN ŞİİRİ ÇİÇEK DİLİ Yüreğimi serinleten Canevimde karsın çocuk. Berrak sevgi denizinde Gönlümü yıkarsın çocuk Mevlam seni hoş yaratmış, Meleklere eş yaratmış, Kalplere nakış yaratmış, Ne kadar kibarsın çocuk. Nazlı nazlı gelişinle Beni benden alışınla Fıkır fıkır gülüşünle, Cana can katarsın çocuk. Zor günümde, var günümde, Ümidimsin dar günümde Yaşadığım her günümde Şükür ki, sen varsın çocuk Geleceğe el verecek, Demet demet gül derecek Çiçeklere dil verecek, Bir gonca baharsın çocuk... Bestami YAZGAN Bilmece-Bildirmece 1- Bir kilogram pamuk mu yoksa demir mi ağırdır? 2- Hangi bardağa su veya süt konmaz? 3- Hangi su hiç donmaz? 4- Denizden kum nasıl çıkar? 5- Bizim olduğu halde en çok başkalarının kullandığı şey nedir? 6- Kedi ile kaleci arasındaki fark nedir? 7- Hangi bebeğe "mama" verilmez? 8- Kırmaktan hoşlanılan şey nedir? 9- Mektup ile balık arasında nasıl bir benzerlik vardır? 10- Çalındığı halde görülmeyen şey nedir? CEVAPLAR: 1- Eşittir 2- Dolu bardağa 3- Sıcak su 4- Islak çıkar 5- İsmimiz 6- Kedi tuttuğunu, kaleci tutamadığını yer 7- Göz bebeğimize 8- Rekor 9- İkisinin de pulu var 10- Islık