Büyük âlim Abdullah Harrânî, ömrü boyunca ilim tahsil etti. Fıkıh âlimi İbn-i Hamdân onun hakkında; "Abdullah Harrânî'den çok ilim öğrendim ve hadîs-i şerîf dinledim. O dînine çok bağlı ve onu korumak için gayretli, kırâat ilminde ve diğer ilimlerde bir tâne idi. Kırâat ilmi hakkında eserleri vardır. Abdullah Harrânî Harran'da kadılık yaptı. Orada kırâat ve hadîs ilmini öğretti. Bu gayreti üzere vefât etti" demektedir... "DUALAR ÖLÜLERİMİZE ULAŞIR MI?" Kitabında yer alan Hadis-i şeriflerden bazıları: Enes bin Mâlik (radıyallahü anh) şöyle rivayet etti: Resûlullah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) sordum. "Anam-babam sana feda olsun yâ Resûlallah, biz ölülerimize duâ ediyoruz, onlar için sadaka veriyoruz, onların yerine hac yapıyoruz. Bu onlara ulaşır mı?" dedim. Buyurdu ki: Şüphesiz ki o, onlara ulaşır. Sizden birinize hediye verildiğinde sevindiğiniz gibi sevinirler." Ebû Hüreyre'nin (radıyallahü anh) rivayet ettiği bir hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: "Kişinin derecesi, Cennette bir derece yükseltilir. O da, yâ Rabbî bu ne sebeble verildi der. Oğlunun senin için istiğfar etmesi sebebiyledir" denilir. "Şüphesiz ki meyyit (ölü), kabrini ziyaret edeni tanır. Kabri başında durduğu müddetçe onunla ünsiyet (dostluk) eder." Ukbe bin Âmir hazretlerinin rivayet ettiği bir hadîs-i şerifte de; "Sadaka, sahibinin kabir ateşini söndürür" buyuruldu. "Kim annesinin ve babasının veya ikisinden birinin kabrini ziyaret eder de, kabirleri başında Yâsîn sûresini okursa, Allahü teâlâ her harfi için, okuyan kimseyi yetmiş defa mağfiret eder." "Dünyâda iken tanıdığı kimsenin kabrini ziyaret edeni, kabirde yatan tanır ve (selâmına) cevap verir." SON NEFESİNİ VERİRKEN BİLE... Ömrü insanlara ilim ve hadis-i şerif öğretmekle geçen Abdullah Harrânî hazretleri vefatı sırasında şu hadis-i şerifi okuyordu: "Allahü teâlânın bazı hâs kulları vardır ki, onlara Cennetinde yüksek makamlar verir. Onlar, insanların en akıllılarıdır. Onlar, Allahü teâlânın razı olduğu şeylere koşuşurlar. Dünyânın fuzûli işlerine ve dünyâ malına ve onun çeşit çeşit ni'metlerine rağbet etmezler. Bunlar, onlar için kıymetsizdir. Onlar, az olana sabrederler. Uzun bir rahata kavuşurlar."