Süfyân bin Uyeyne (rahmetullahi aleyh) Tebe-i tâbiînin büyüklerden olup fıkıh, hadîs âlimi ve velîlerdendir. 725 (H.107) senesinde Kûfe'de doğdu. 813 (H.198) senesinde Mekke-i mükerremede vefât etti... Süfyân bin Uyeyne hazretleri çeşitli zamanlardaki sohbetleri sırasında buyurdu ki: GIYBET GÜNAHININ BÜYÜKLÜĞÜ!.. "Bir kimse, ölmüş bir kimsenin kendisinde bulunan hakkını, Allahü teâlâdan korkarak götürüp vârislerine verse, helâllık almış olur. Ama gıybet günâhının durumu böyle değildir. Bir kimse, bir kimseyi gıybet etse, gıybet edilen kimse vefât etse, gıybet eden kimse, gidip, gıybet ettiği kimsenin vârislerinden helâllık alsa, yine helâl olmaz. Yeryüzündeki bütün Müslümanlar, o gıybet eden kimseyi affetseler, gıybet edilen kimse, hakkını helâl etmedikçe helâl olmaz. Müminin ırzı, şerefi, malından daha kıymetlidir." "Maddî hayâtın devâmı için, dünyâdaki su ne kadar mühim ise, mânevî hayat için de; Kelime-i tevhîd (La ilahe illallah, Muhammedün resulullah) o kadar, hattâ daha fazla mühimdir. Bu kelimenin yüksek mânâsını rûhuna sindirebilen kimse diridir. Bu yüksek mânâyı rûhuna işlemeyen kimse ölüdür. Allahü teâlânın, kullarına ihsân ettiği nîmetlerin en yükseği bu kelimedir." İNSANDAN YAYILAN KOKULAR!.. Hazret-i Süfyân bin Uyeyne'ye; "Bir insan, bir işi yapmaya niyet eder, sonra yapmazsa, o kimse bu ameli işlemediği halde, kirâmen kâtibîn melekleri nasıl yazarlar?" diye sordular. Şöyle cevap verdi: "İnsanın iyiliğini ve kötülüğünü yazan melekler, gâibi bilemezler. Lâkin, insan güzel ve hayırlı bir amel yapmayı kalbinden geçirince, ondan misk gibi güzel kokular yayılır. Melekler bu kokuyu aldıkları zaman o kimsenin iyilik yapmaya niyet ettiğini anlarlar. Kötülük yapmaya niyet ederse o zaman da rahatsız edici pis bir koku çıkar. Bu kötü kokudan melekler, o kimsenin kötülük yapmaya niyet ettiğini anlarlar. Güzel amel yapmaya niyet edince, kul yapamasa da melekler yazarlar. Kötülüğe niyet edince ise, o kötülüğü yapmadıkça yazmazlar. Bu, Allahü teâlânın ihsânlarındandır." Vefat ederken buyurdu ki: "Allahü teâlâyı seven, Allahü teâlânın sevdiklerini de sever. Allahü teâlânın sevdiklerini seven, Allahü teâlânın rızâsı için sever..."