Ahmed bin Atâ hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Bağdât'ta doğdu. Uzun müddet Bağdât'ta kaldıktan sonra Şam taraflarına gitti. O bölgenin âlimlerinin ilim meclislerinde ve velîlerin sohbetlerinde bulundu. Tasavvuf yolunda yüksek dereceye ulaştı. Şam taraflarına gitti. 979 (H.369) senesinde Lübnan’da Sûr şehrinde vefât etti...
Güzel ahlâklı kimselerle oturup kalkmanın lüzûmunu ve herkese sır verilemeyeceğini bildiren Ahmed bin Atâ hazretleri buyurdu ki: "Ahlâkı ve anlayışları birbirine zıt olanlarla oturup görüşmek, ruhlar için kurtlardır. Bunlar insanın içini kemirirler. Huyları ve anlayışları iyi olanla oturup kalkmak ise, ruhların gıdâsı, akılların aşısıdır. Aklın bereketlere kavuşarak artmasına bunlar sebep olur."
Dâvetten dönerken dervişler bakkal dükkânının önünden geçtiler. Bakkal, sofîleri medhetmeye başladı. "Bunlar emin, güvenilir ve sâlih insanlardır" diyordu. Bunun üzerine Ahmed bin Atâ hazretleri buyurdu ki:
"Bütün çirkinliklerden daha çirkin olan bir çirkin şey vardır. O da bir sofînin, velînin cimrilik yapmasıdır. Yâni hem kendisi iyilik etmez, hem de iyilik edene mâni olur. Bu hâl herkes için çok kötü bir huydur. Hele tasavvuf ehli için fenâlıkların en fenâsıdır. Bu hâlin kötülüğü sırf cimrilik olsun diye yapıldığı zamandır. Ancak bir hikmet bir fayda düşünüldüğü için yapılıyorsa, o zaman iş değişir. Çünkü bâzı kimselere vermemek, Allahü teâlânın âdet-i ilâhiyyesindendir. Bunu iyi anlamak lâzımdır. Rabbimiz işin doğrusunu en iyi bilendir."