Hanbeli fıkıh âlimi Abdülhâlık bin İsa

A -
A +

Abdülhâlık bin İsa, Hanbeli fıkıh âlimlerindendir. 1020 (H.411) senesinde İran'da Nişapur şehrinde dünyaya geldi. Çok ilim sahibiydi. Az ve öz konuşurdu. Derslerde ve münazaralardaki konuşmalarında çok nazik ve kibar olup ikna ediciydi. Bid'atlerin ortadan kaldırılması için çok gayret etti. Feraiz ilminde çok âlimdi. KİM İYİLİK YAPARSA... Zamanın emiri, cenazesini yıkaması için Abdülhâlık'a vasiyette bulundu. Onunla bereketlenmek istedi. Hikmetli sözleri çoktur. İşte onlardan bir demet: "İhtiyaç sâhiplerine iyilik ve yardım yapanlar bu iyiliğe ihtiyaç sâhiplerinden daha çok muhtaçtırlar. Çünkü iyilikleri sebebiyle sevâba ve övgüye kavuşurlar. Her kim iyilik yaparsa başta kendine iyilik yapmış olur." "Kim arkadaşına kimsenin olmadığı yerde yalnız başına nasihat ederse, onu süslemiş olur. Kim de arkadaşına alenî, halk arasında nasihat ederse, onu lekelemiş olur." "İnsanın günahlarla mânen ölmesi, gerçekten ölmesinden daha büyük bir ölümdür. Ömrünün bereketli kısa bir ömür olması bereketsiz uzun ömürden daha hayırlıdır." "Kim Allahü teâlâya bağlanıp, tevekkül ederse, Allahü teâlâ onu her türlü kötülükten ve düşmandan korur." "Üç şey vardır ki, kimde bulunursa Allahü teâlâ ondan râzı olur. Çok istigfâr etmek, yumuşaklık ve sadâkat çokluğu." "Dindarlık şeref, ilim hazine, çok konuşmamak nur, aynı zamanda zühdün ve verânın en yükseğidir." "Dîni bid'attan daha çok yıkan ve insanı tamahkârlıktan daha çok bozan bir şey yoktur." İFTİRA İLE HAPSE ATILDI!.. Bu mübarek zat, çok ilim sahibi olmasına rağmen bazı kimselerin iftiraları neticesinde hapse atıldı. Bir müddet sonra çıkarıldı ise de, ağır hastalandı. İbn-i Cevzi anlatır: Abdülhâlık hazretlerinin hastalığı şiddetlenince iki kişi koluna girip oda kapısının önüne çıkardılar. Buyurdu ki: "Benim vaktim tamamdır. Ehlimi göreyim de beni eve götürün" dedi. Biraz sonra da vefat etti.