İbrahim bin Sırrı Zeccac (Ebû İshâk) Bağdad'da yaşamış olan Nahv, tefsir ve lügat âlimlerindendir. Camcılık yaptığı için "Zeccac" lakabı verildi. Arabi ilimleri, zamanın en büyük nahv âlimi Müberrid hazretlerinden öğrendi. Medresede talebe yetiştirdi. Birçok âlim ondan hadis-i şerif ve kıraat dersi aldı... HER GÜN BİR DİRHEM HOCAYA!.. Bu mübarek zat, ilminin çokluğu ve gelirinin bolluğuna rağmen elinin emeği ile maişetini temin eder, camcılıkla uğraşırdı. Zamanında "Arabî ilimleri en iyi bilen" diye meşhûr olan Müberrid hazretlerinin talebesi olan Zeccâc, ilmini arttırmak için çeşitli yerlere gidip, birçok âlimden ilim öğrendi. Din ve âlet ilimlerinde âlim oldu. Nahiv ilminde asrının bir tanesiydi. Tefsîrinden, daha sonra gelen meşhûr müfessirler istifâde ederek, benzer eserler yazdılar. Hocası Müberrid'in tavsiyesiyle Abbasî halifesi Mu'tesid'in veziri Ubeydullah bin Süleymân'ın oğlu Kâsım'ı terbiye için görevlendirildi. Talebesi Kâsım vezir olunca, ona kâtiplik ve bazı bölgelerin gelirini verdi. Eline geçen paradan bir dirhemini, her gün hocası Müberrid'e verirdi. Hocası vefât edinceye kadar bu usûlde ikrâma devam edip, her gün muhakkak ziyâret eder, hatırını sorardı. Talebelerine hep hocasından nakil yapardı. Bir gün yine hocasından bahsederek şöyle buyurdu: "Hocam Ebü'l-Abbas Müberrid buyurdu ki: Denilir ki, güzel ahlâka yöneldiğin zaman, harâm olan şeylerden sakın. Geçimi ve rızkı en iyi olan, başkasının geçimini üzerine alandır." Şu hikmetli sözler de onun eserinden alınmıştır: "Hazreti Âişe validemiz buyurdu ki: Resûlullahtan'tan işittim. Buyurdu ki: (Bir kimse, insanların kızacakları şeyde Allah'ın rızâsını ararsa, Allahü teâlâ onu, insanlardan geleceklerden korur. Bir kimse, Allahü teâlânın kızacağı şeyde, insanların rızâsını ararsa, Allahü teâlâ onun işini insanlara bırakır.)" "Kim, kalbini kibir, riya, haset ve gıybet gibi ma'nevî hastalıklardan temizlerse, Allahü teâlâ da ona; bedeni ve âzâlarıyla, hayırlı, rızâsına uygun işler yapmayı nasîb eder." BAĞDAD'DA VEFAT ETTİ... Birçok kimseye Kur'ân-ı kerîm kırâati, nahiv ve lügat bilgileri öğreten Ebû İshâk Zeccâc hazretleri, 923 (H.311) senesinde Bağdad'da vefat etti. Ölmeden önce son sözü şu oldu: "Yâ Rabbi! Beni Hanbeli mezhebi üzere haşreyle!" oldu.