"Kanlı elbisemi
anneme götür!"
7 Ocak 2010 01:00
Küçük mücahid vefat etmek üzereydi: "Ey Amca! Kana bulanmış olan şu elbisemi, anneme götür ve ona teslim et. Selamımı ona ulaştır!.."
Dün bir nebze bahsettiğimiz gibi, Ebu Kudame ve arkadaşları cepheye varmışlar ve savaş başlamıştı. Allah'ın zelil kıldığı küfür ordusu çekirgeler gibi hücuma geçti. Bizden onlara karşı ilk önce on beş yaşındaki küçük mücahid hamle yaptı. Onların topluluklarını darmadağın etti, aralarına daldı, birçoklarını öldürdü, onları yerden yere vurdu...
"RÜYAM BENİ DOĞRULADI!.."
Bizden de düşmandan da çok zayiat vardı... Atımla öldürülenler arasında dolaşıyordum. Atların ayakları arasında çocuğu buldum. Üzerinde toprak vardı, kan revan içerisindeydi. Bana;
-Ey Amca! Rüyam beni doğruladı, Kâbe'nin Rabbi beni tasdik etti. Daha önce sana söylediğim huriler başımın üzerinde dolaşıp duruyorlar. Ruhumun çıkmasını bekliyorlar... Ey Amca! Eğer Allah seni sağ salim geri döndürürse kana bulaşmış olan şu elbisemi, anneme götür ve ona teslim et. Selamımı ona ulaştır ve ona: Allah'a verdiği hediyeyi Allah'ın kabul ettiğini söyle... Benim on yaşında bir kız kardeşim var. Bir yere çıkacağım, gideceğim zaman benimle en son o vedalaşır ve bana; Abiciğim, geç kalma derdi. Ona da selamımı ulaştır ve şöyle de: "Benden sonra kıyamete kadar benim yerime Allah senin vekilindir."
Genç mücahid, bir müddet sonra tebessümle ruhunu teslim etti. Onu defnettik...
Bu gazveden dönüp Rikka'ya vardığımda çocuğun annesinin evine gittim. Ahlak ve yüz güzelliğinde çocuğa benzeyen kız kardeşini evin kapısında ayakta bekler halde buldum. Bana;
-Ey amca! Nereden geliyorsun?
-Gazveden geliyorum.
-Kardeşim falan sizinle birlikte döndü mü? diyerek ağlamaya başladı.
"HEDİYEN KABUL EDİLDİ!.."
Bu esnada kapıda olan kadın sesimizi duydu ve dışarı çıktı. Bana:
- Müjde mi yoksa taziye mi? dedi. Ben;
- Müjdeler olsun. Hediyen kabul oldu, dedim. Ağladı ve;
- Oğlumu kıyamet gününün azığı yapan Allah'a hamd olsun, dedi.
Kız kardeşi bana yöneldiğinde ona dedim ki:
- Kardeşinin sana selamı var. Senin için: "Benden sonra kıyamete kadar benim yerime Allah onun vekilidir" dedi.
Bunun üzerine kızcağızın yüzünü bir tuhaflık kapladı ve kendinden geçti. Bir müddet sonra onu salladığımda vefat etmişti. Bu durum beni çok şaşırttı. Oğlunun annesine vermem için bana emanet olarak verdiği elbiseyi teslim ettim. Çocuğun ve kız kardeşinin hallerine üzülerek, annelerinin sabrına da şaşırarak oradan uzaklaştım...