"Şu altı şeyi kabûl edip yaparsan, hiçbir işin sana zarar vermez. Dünyâda ve âhirette rahat edersin."
İbrâhim Edhem hazretleri Tâbiînin meşhûr âlimlerinden ve evliyânın büyüklerindendir. 714 (H.96)’te Afganistan’da Belh şehrinde doğup, 779 (H.162) senesinde Şam'da vefât etti. Fudayl bin İyâd hazretlerinin sohbetinde bulunup, İmâm-ı A'zam hazretlerinin sohbetleriyle olgunlaştı. Dinde fakih ve müctehid oldu.
Kendisine şöyle sordular: Allahü teâlâ; "Ey kullarım, benden isteyiniz, kabûl ederim, veririm." (Mü'min sûresi: 60) buyuruyor. Hâlbuki istiyoruz vermiyor?
Cevâben buyurdular ki: "Allahü teâlâyı çağırırsınız O'na itâat etmezsiniz. Kur'ân-ı kerîmi okursunuz, gösterdiği yolda gitmezsiniz. Cenâb-ı Hakk'ın nîmetlerinden faydalanırsınız. O'na şükretmezsiniz. Cennet'in ibâdet edenler için olduğunu bilirsiniz, hazırlıkta bulunmazsınız. Cehennem'i âsiler için yarattığını bilirsiniz, ondan sakınmazsınız. Babalarınızın, dedelerinizin ne olduklarını görür, ibret almazsınız. Ayıbınıza bakmayıp başkalarının ayıplarını araştırırsınız. Böyle olan kimseler, üzerine taş yağmadığına, yere batmadıklarına, gökten ateş yağmadığına şükretsinler. Daha ne isterler? Duâlarının neticesi, yalnız bu olursa yetmez mi?"
Soran kimse; "Buna imkân yoktur" dedi. İbrâhim Edhem buyurdu ki: "Öyle ise şimdiden onlara cevap hazırla!" 6. Kıyâmet günü Allahü teâlâ; "Günâhı olanlar Cehennem'e gitsin" diye emredince ben gitmem de. Soran kimse dedi ki: "Bu sözümü dinlemezler."
Nasîhatleri dinleyen kimse tövbe etti ve ölünceye kadar tövbesinden vazgeçmedi.