Nizâmeddîn Evliyâ ve
has talebe Ziyâeddin
9 Aralık 2008 01:00
Nizâmeddîn Evliyâ hazretlerinin Ziyâeddîn adında bir talebesi vardı. Hayâtını, sevgili hocasının rahatlığı için nasıl fedâ ettiğini ibretle okuyalım...
Nizâmeddîn Evliyâ hazretleri Hindistan'da yetişen büyük velîlerdendir. 1325 (H.725) senesinde Hakk'ın rahmetine kavuştu. Ferîdeddîn-i Genc-i Şeker hazretlerinin talebesidir. Hocasının emri ile Delhi'ye gitti ve burada ilim yaymaya başladı. Buradan sonra da Kıyaspur isimli küçük bir kasbaya hicret etti...
HALK İÇİNDE İNZİVA!..
Hindistan Sultânı Muizeddîn Balaban'ın saltanatı döneminde, Sultân, Kıyaspur'a yakın bir yerde saray yaptırıyordu. Sultânın komutanları, şehzâdeleri ve halk, Nizâmeddîn Evliyâ'nın dergâhını çok sık ziyâret ediyorlardı. Bu durum Nizâmeddîn Evliyâ'nın yaşayışında biraz karışıklığa sebep oldu. Bu yüzden, mübarek zat buradan da ayrılmak istedi. Tam Kıyaspur'dan ayrılacağı sırada bir genç oraya gelerek Fârisî olan şu sözleri söyledi:
"... Bir kimsenin inzivâya çekilip, kendisini Allahü teâlâya bağlılığa adayarak, dünyâdan kaçıp kurtulması kolaydır. Fakat asıl cesâret ve mertlik, kalabalık halkın içinde inzivâya çekilip, huzûr bulmaktır..."
Bu sözler üzerine, Nizâmeddîn Evliyâ son nefesine kadar Kıyaspur'da kaldı. Sonra buranın ismi Nizâmeddîn olarak değiştirildi.
Nizâmeddîn Evliyâ, Kıyaspur'a ilk geldiği zaman, orası küçük bir köydü. O ve iki talebesi, damı sazla örtülü küçük bir kulübede kaldılar. Talebeleri, hocalarına bir dergâh binâ etmeyi teklif ettikleri zaman, o dâimâ bir sebeple geri çevirdi... Bir gün Amîd-ül-mülk'ün vekîli Ziyâeddîn, Nizâmeddîn Evliyâ'dan bir dergâh yapmak için izin istedi. O da izin vermedi. Hâce Ebû Bekr, Hâce İkbâl ve Seyyid Muhammed Kirmânî'nin tavsiyeleri üzerine, Vekil Ziyâeddîn bu konuda ısrâr edince, Nizâmeddîn Evliyâ; "Ya Ziyâeddîn, teklifinizi kabûl etmiyorum. Zîrâ dergâhın buraya yapılmasında bir sır vardır. Buraya dergâhı kim inşâ ederse ölecektir" dedi.
HAYATINI FEDA ETTİ!..
Bu söz bile, Ziyâeddîn'i teklifinden geri döndüremedi. Başını Nizâmeddîn Evliyâ'nın ayaklarına koyarak; "Efendim! Sizin şeref ve îtibârınızı düşünüyorum. Sizin rahat ve iyi durumda olmanız, benim hayâtımdan bile daha azîzdir" dedi ve teklifini büyük bir gayretle Nizâmeddîn Evliyâ'ya kabûl ettirdi...
Dergâhın inşâsı tamamlanıp bitmesine yakın, Ziyâeddîn hummaya tutuldu. O dergâha bir kere girmeden vefât etti. Hayâtını, sevgili hocasının ve talebelerinin rahatlığı için fedâ eden Vekil Ziyâeddîn rahmetle anıldı...