Ramazan Halîfe, Edirne velîlerindendir. Doğum târihi bilinmemektedir. Hacı Bayrâm-ı Velî hazretlerinin yolu olan Bayramiyye yoluna girip ona bağlandı. Bu tarîkatte tasavvuf yolunda ilerledi. Ramazan Halîfe'nin çok kerâmetleri görüldü. 1520 (H.926) târihinde Edirne'de vefât etti. Vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki: Hadîs-i şerîfte, (Çok içildiği zamân sarhoş eden şeyin, az içilmesi de harâmdır) buyuruldu. Bir hadîs-i şerîfte, (Şarâb içen Cennete girmez) buyuruldu. Ehl-i sünnet mezhebine göre, büyük günâh işleyen kâfir olmaz. Îmânı gitmez. Bu hadîs-i şerîflerin ma'nâsı, helâl diyen veyâ kalbi, bunu kötü bilmeyen kimse demektir. Yâhud, şarâb içmeyi âdet edinen kimse, tevbe etmeden ölürse, son nefeste îmânı gider demektir. Îmânla gitmek isteyen, şarâb içmemelidir. Şarâbı içene, getirene, taşıyana, hâzırlayana, satana ve imâl edene, Allahü teâlâ ve Resûlü la'net eder. Şarâb satanın aldığı para harâm olur. Dünyâda belâlardan kurtulmaz. Sarhoş iken kıldığı namâzları sahîh olsa da, kabûl olmaz, yanî sevâbı olmaz. Bir hadîs-i şerîfte, (Şarâb içmeyi âdet edinen, vesene tapan gibidir) buyuruldu. Odundan, altından, gümüşten yapılmış insan heykeline, (Sanem) denir. Taştan yapılan insan heykeline, (Vesen) denir. Kumaşa, duvâra ve başka yerlere yapılmış cânlı ve cânsız resimlerine, (Sûret) veyâ (Tasvîr) denir. Yalnız cânlı resmlerine, (Timsâl) denir. Saneme, vesene, sûrete ve timsâle tapınmak, onların fâide ve zarâr yapacaklarına inanmak, şirk çeşitlerinden biri olur. Böyle tapınanlara, (Putperest) ve (Müşrik) denir. Bir hadîs-i şerîfte, (Bir yudum şarâb içene, Allahü teâlâ üç gün gadab eder) buyuruldu. Yanî, buna tevbe etmedikçe, üç gün içindeki iyiliklerine sevâb verilmez ve günâhları affedilmez. Üç gün içinde ölürse, îmânsız gitmesinden korkulur. Bir kadeh içene, Allahü teâlâ kırk gün gadab eder. "EY İNSANLAR!.." Fıkıh kitaplarında diyor ki: Üzüm şarâbı söz birliği ile harâmdır. Helâl diyen kâfir olur. Bir damla içene had vurmak vâcib olur. Sa'îd bin Müseyyib diyor ki: (Geçmiş ümmetlerin hıyânet yapmalarına, kâfir olmalarına sebeb, şarâb içmek idi). Emîr-ül-mü'minîn Osmân "radıyallahü anh", Resûlullahın "sallallahü aleyhi ve sellem" minberinde hutbe okurken, (Ey insanlar! Şarâb içmekten sakınınız! Biliniz ki, şarâb içmek, bütün kötülüklerin anasıdır) buyurdu.