Tebrik ediyorum Recep Tayyip Erdoğan'ı. Kutluyorum tüm AK Partili yöneticileri. Çiçeği burnunda AK Parti teşkilatlarına çalışmalarından dolayı "bravo" diyorum. Beni eleştiren çok bilgililer! Sevgili okuyucularım. Türkiye Gazetesi'ndeki yazılarımda, TGRT'deki programlarımda sürekli Recep Tayyip Erdoğan ile AK Parti'nin lehine tavır koymamdan rahatsız olanlar vardı. Soruyorum şimdi beyefendilere... O beyefendiler kendilerini iyi bilirler. Nerelerdesiniz? Nasılsınız? Ne yapıyorsunuz? Zavallılar, 3 Kasım'da halkın tokadını nasıl yediniz ama! Beni 'çocuk' görüp, gazetecilik anlayışımı 'yanlış' değerlendirenlere, saygılarımı (!) sunuyorum. Tayyip bey ne dedi ? Bir de, şu anekdotu ileteyim o zavallılar (!) ile siz değerli okurlarıma: Recep Tayyip Erdoğan şunları söyledi: "Ziya Osman, seçim öncesi seçmenin nabzını tutmak yürek ister. Sen bunu başardın. Masa başında oturmadın. Gittin, Anadolu'yu dolaştın. Anketini kendin yaptın. Ve şu değerlendirmeni Bülent Arınç'a, Ali Coşkun'a, Erkan Mumcu'ya (AK Parti, yüzde 33'ü aşmış. 4 Kasım sabahı tek başına iktidar) dedin. Bunları biliyorum. Kutlarım seni." Ben de şöyle diyorum Tayyip beye: "Sağolun Sayın Erdoğan. Beni anladığınız için size teşekkürlerimi iletiyorum." İşte yazım! Efendim. İzninizle 19 Ekim 2002 Cumartesi günlü yazımı sizlere arz edeceğim. .........Seçim kampanyaları giderek sertleşiyor. Hakarete varan çirkin sözler konuşuluyor. Daha doğrusu... Ağızdan çıkanları kulakları duymuyor Ortamı gerginleştirmek kimsenin işine yaramaz. Sert söylemler, kin kokan açıklamalar politikacılık olamaz ki. Erdoğan gerçeği Beğenirsiniz beğenmezsiniz 3 Kasım seçimlerine katılan partiler içerisinde birisi hayli dikkat çekiyor. Bu seçimde onlar ilk kez vatandaşın huzuruna çıkıyorlar. AK Parti'den bahsediyorum. Bu parti hoşunuza gider ya da gitmez. Liderleri... Recep Tayyip Erdoğan'ı sever ya da sevmezsiniz. Ama lideri de, partiyi de kabullenmek zorundasınız. Toplumun Recep Tayyip Erdoğan'a, AK Partiye ilgi göstermesinin işareti miting meydanlarıdır. Halkla liderlerin buluştukları yer olan meydanları en fazla dolduran parti AK Parti'dir. İki ay önce yapılmaya başlanılan bütün anketlerde oyları sürekli yükseliş trendinde olan da bu parti değil midir? İşte... AK Parti yüzde 30'u aşarak iktidara tek başına gelmek istiyor. Recep Tayyip Erdoğan yaşadığı tüm olumsuzluklara rağmen mücadelesinden vazgeçmiyor. Bayram Ali Meral! Bayram Ali Meral'i biliriz. Türk-İş'in yıllarca Genel Başkanlığı'nı yapmış bir 'sendika ağası'dır. Şu anda CHP'nin Ankara 2. Bölge 1.sıra milletvekili adayı. Siyaset hayatına gıptayla baktığım, davasına olan bağlılığını takdir ettiğim, taviz vermez kişiliğine hürmetim bulunan Sayın Deniz Baykal'ın güvendiği bir isim Meral. Ancak. Partisinin Gaziantep mitinginde şöyle diyor Meral: "Şimdi bir AK Parti çıktı. Ben onun adını (Kara Parti) koydum. Erdoğan (Köy Hizmetleri'ni, DSİ'yi, Karayolları'nı kapatacağım) diyor. Sorun bakalım Erdoğan'a; (Bu memlekete bir çivi çaktın mı?) diye. Senin gücün bunları kapatmaya yetmez." Kim kaybeder! Bu açıklamayı yaparak, AK Parti'yi ve onun lideri Recep Tayyip Erdoğan'ı karalamayı siyaset sayan Bayram Ali Meral'i kınıyorum. Çamur atmak erdemlilik olamaz. Rakibinizi taşlayarak bir yere varamazsınız siyasette. O attığınız taş 'Bumerang' gibi geri döner, gelir kafanıza vurur. "Nereden çıktı kardeşim bu AK Parti? Kim bu Recep Tayyip Erdoğan" diyenler, 3 kasım'ı beklesinler. Bugünlerde, Recep Tayyip Erdoğan'a ve AK Parti'ye saldıranlar, 4 Kasım sabahı 'saygı ve hürmetlerini sunmak' için sıraya gireceklerdir. Yorum sizlerindir Değerli okurlarım. Uzun lâfın kısası. Yorum sizlere aittir. Ben, Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarına güveniyorum.