Ankara'da bir esnaf Başbakan Ecevit'in önüne yazar kasa atıyor. Mersin'de bir başkomiser çocuklarının düğün masraflarını karşılamak için esrar satarken yakalanıyor. Hatay'da bir işadamı ödeyemediği kredi borcu yüzünden Halk Bankası şubesini basıp 7 kişiyi rehin alıyor. İstanbul'da bir üniversiteli genç kız 800 milyon liralık kredi kartı ödemesini yapacak erkekle buluşacağını Internet'ten duyuruyor. Durun bakalım.. Daha neler duyacağız? Ne acı olaylar göreceğiz... Yaşanan bütün bu çirkin gelişmelerin nedeni ekonomik. Artık dayanılmaz hale gelen hayat şartları insanımızın geleceğe yönelik umutlarını maalesef yokediyor. Tedirginliğin, endişe, vesvese gibi olumsuzluklar karamsarlığa dönüşünce felaketler tek tek ortaya çıkıyor. Durum giderek kötüleşiyor Gelişmeler hiç iyi değil. Sağduyulu halk patlamaya hazır bomba gibi. Kafayı yiyecek hale geldik. Kasım krizinden bu yana aylar geçti. Zamlar hayatımızı kararttı. Fakirleştik. Adi suç oranlarında korkunç artış var. Geçinemeyenler, ahlakdışı, kanundışı işlere başvuruyor. Aylık kazancının 3.5 milyar lira olmadığını söyleyen Tarkan, 200 milyarlık Porsche'ye binerse.. Analar bebelerine litresi 500 bin liraya süt alamazken, bizim zenginlerimiz tanesi 100 dolarlık puroları tüttürürse.. Aylık ortalama maaşları 1 milyar liranın altına düşmeyen THY çalışanları (part-time ve sözleşmeleri kesinlikle saymıyoruz) maaş beğenmeyip grev kararı alıyorsa.. Bir çay parası bile bulamayanların yanında şişesi 200 milyon liraya şampanya açtıranlar olursa.. Hırsızlık da gasp da olur. Ekmek için, kadın-erkek namusu ayağa düşer. Aç it fırın yıkar sözü Anadolu'da çok konuşulur. Ankara uyuyor Emperyalist güçler artık savaşı bıraktı. Dünyayı ekonomi ile ele geçiriyorlar. Kredi verdikleri ülkeleri istedikleri gibi yönetiyorlar. Onlar öyle de bizim yöneticilerimiz ne yapıyor? Ankara'da sabah akşam toplantı yapılıyor. Sonuç: Kocaman bir sıfır. Çünkü kendilerine güvenleri yok. İşlerin düzeleceğine inançları yok. Türkiye'nin iyiye gitmesi bazılarının işine gelmiyor. O yüzden çalışır görünen, ama engelleyici olanlar var başkentte. Günler gelip gidiyor, zaman boşa akıyor