Aklar ve karalar!

A -
A +

Ahlak, ahlâksızlığın önüne geçti. Türk siyaset tarihinde 1 Ekim 2002 bir fazilet, bir erdem günü oldu. 3 Kasım erken seçimini erteletmek isteyenlerin yüzleri kızardı. Demokrasimizin lekelenmesine karşı çıkan milletvekilleri, menfaat sağlayanlar ve hukuktan kaçmaya çalışan milletvekillerine tokat vurdular dün. Ahlak... Vicdan... Sağduyu Rüşvetler dağıtıldı Ankara'da. Rüşvet değil rüşvetler diyorum. Bakanlık makamları, ihaleler, yönetim kurulu üyelikleri... Hatta çantalar dolusu dolarlar. Ama ahlâk, ahlâksızlığın önüne geçti. TBMM'nin tatile girmesini sağlayarak, 3 Kasım'daki erken seçime engel olmayan milletvekillerini tebrik ediyorum. Vicdanlarını dinleyip, insaflı davranan sağduyulu vekillerimiz demokrasiye gölge düşürmedi. Demek, her türlü kirlenmişliğe rağmen, Türkiye'nin kaosa girmesini yüreklerinde hazmedeyenler de varmış TBMM'de. Yeni bir başlangıca; merhaba! Hazırlanmalı Türkiye, AK Parti'ye... Hazırlanmalı Türkiye, CHP'ye... Bu partiler tek başlarına iktidara gelirler, veya Genç Parti, veya DYP, veya MHP ile (barajı geçenlerle) hükümeti kurarlar. Adına ne dersek diyelim, hükümeti hangi partiler oluşturursa oluştursunlar, 4 Kasım sabahı Türkiye'de yeni bir başlangıç doğacaktır. Tebrikler efendim! TBMM'den çıkan 'tatil' kararı, belki de tarihe geçen 1 Ekim 2002 gününün kahramanı olan DSP'yi, MHP'yi DYP'yi barajın altında bırakacak seçimi yaptıracak. Ama başta Tansu Çiller olmak üzere Devlet Bahçeli'yi, Bülent Ecevit'i kutlamak istiyorum efendim. Firelere rağmen gruplarını ayakta tutmayı başardılar. Kimlerin başarısı? Herhalde en çok sevinenler Recep Tayyip Erdoğan, Deniz Baykal ve Cem Uzan'dır. Tabii ki, "seçimi yaptırma seni Başbakan yapalım" baskısı altında kalan fakat koltuğu iten Tansu Çiller'i de takdir edelim. Devlet Bahçeli'nin de hakkını verelim. Ülkeyi erken seçime götürmeyi yüksek sesle söyleyen ilk lider oldu. Sözünün arkasında durdu. Ayrıca hastalığına, kendi getirdiği adamlarının ihanetlerine karşı yılmayan Sayın Bülent Ecevit'i de kutlamak lâzım. Geçmiş olsun! Kaybeden Mesut Yılmaz'dır. Kaybeden Hüsamettin Özkan'dır. Kaybeden Necmettin Erbakan'dır. Ne İsmail Cem, ne Recai Kutan üzülmemeli. Aslında Cem ve Kutan 3 Kasım'ın doğruluğuna inanıyorlardı. Fakat ellerinden bir şey gelmedi. Gelemezdi. Artık söz milletin Millet iradesini göreceğiz 3 Kasım'da. Gideceğiz sandık başına, kullanacağız oylarımızı. Eskiler gidecek, yeniler gelecek. İnanıyorum. Siz de inanın.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.