Dört günlük Kurban Bayramı tatilim dolu dolu geçti. Ankara'dan başladığım mini Anadolu turunu İstanbul'da noktaladım. Üç il, beş ilçe gezdim. Otobüsten in, otobüse bin. Otogarlarda araç bekle. Dolu minibüslerde ayakta yolculuk yap. Hayli meşakkatli idi ama olsun. Yorgunluğa değdi. Ankara'nın o kirlenmiş yüzünden, satılmış isimlerinden, pis ilişkilerinden uzaklaşıp temiz Anadolu insanının içine girmek iyi oldu doğrusu.. Yollara çıktım, çünkü Bayramda yola çıkmamın sebebine gelirsek.. Partilerin para verip yaptırdığı anketlerin objektiflikten uzak olduğuna inanıyordum. (Bu düşüncem sadece partiler için geçerli değil.) Siyasete girmeyi düşünen isimlerin de, şirket anketlerinden ziyade halkın gönlünde nasıl yer aldığını merak ediyordum. Lâfı daha fazla evleyip gevelemeden... Dolaştığım yerler... Ankara'nın Polatlı ilçesi... Eskişehir merkez ve Sivrihisar... Bilecik'in Bozüyük ilçesi... Bursa merkez ile İnegöl ve Gemlik...Yalova... Araçlarıyla gidenler, kurban kesenler, yemek yiyenler, yol kenarında dinlenenler...Görüştüğüm, konuştuğum insanlar işte bunlar. Dürüstçe, tarafsız, delikanlıca aktaralım, sessiz kalmak zorunda bıraktırılan Anadolu insanının sesini. Kesinlikle kendimin tek bir kelimelik eklemesi bulunmuyor efendim. İktidar partilerine vatandaş bakışı Önce şu gerçeğin altını çizelim. "Hükümetten memnunum" diyen maalesef bir vatandaş yok. 57. hükümeti oluşturan DSP-MHP-ANAP'ın ekonomik ve siyasi uygulamalarına insanlar bayağı kızgın. Hele hele..18 Nisan'da bir partiyi iktidara getirenlerin söylediği cümle var ki; "Elim kırılsaydı da ...'ye oy vermeseydim." Polemiğe girmek istemediğimden parti ismi zikretmeyeceğim, zaten anlayan anlar. DSP Vatandaşlarca DSP hâlâ parti görülmüyor. "Orada örgüt sadece tabelada gözükür. Rahşan hanım der, Bülent bey yapar" yorumlarına şahit oldum. "Siz Ankara'dan geldiniz. Başbakanımızın sağlığı nasıl" sorusuyla sürekli karşılaştım. Başbakan Bülent Ecevit'in iki ayda bir kameraların önüne geçerek sağlığının yerinde olduğunu açıklaması tartışmaları önleyememiş anlaşılan. DSP'liler ve diğer vatandaşlar, Ecevit'ten sonra kimin partinin başına geçeceğinin merakı içindeler. Yarışı İsmail Cem ve Kemal Derviş arasında görüyorlar. MHP İktidar partilerinin içinde en fazla tepki MHP'ye. Kızan kızsın. Beğenmeyen beğenmesin. Benim izlenimlerim buna işaret ediyor. Vatandaşlar.. 18 Nisan seçiminden önce MHP'nin savunduklarının hiçbirini yapamadığını savunuyor. Özellikle Öcalan ve türban konularında MHP çok ağır biçimde eleştiri alıyor. MHP'de taban ve teşkilat Sadi Somuncuoğlu ile Ali Güngör'ün partiden koparıldığını düşünüyor. Ülkücü harekete gönül verenlerin, geçmişte en ağır sıkıntıları çekenlerin sanki bilerek partiye yaklaştırılmadığı, partide bulunanların da dışlandığı resmen söyleniyor. Her atmosferde boy gösteren Ordu milletvekili Cemal Enginyurt'a kızgınlık büyük. Ayrıca Meral Akşener'le ilgili "Kapı kapı dolaştı, geldi MHP'ye girdi. Bu kadar da olmaz" deniliyor. Bir de, Kemal Derviş'e yüklendikçe MHP'nin darbe gördüğünü hissettim. ANAP? Son derece ağır sözlere muhatap oluyor Anavatan Partisi. Toplumda Sadettin Tantan'ın güç odaklarına yem edildiği kanaati hakim. Mavi Akım ve Beyaz Eneji davalarında 'bir şey bulunamamasına' vatandaş kesinlikle inanmıyor. İnsanımız her şeyi kafasına yazmış. Cümle alem "ANAP ilk seçimde barajı geçebilmek için HADEP'le ittifak yapacakmış" diyor. Bu söylenti Mesut Yılmaz'ı vurur. Ve en önemlisi, ANAP'la, Mesut Yılmaz'la ilgili neler konuşulmuyor ki! Fazla girmeyeyim! HADEP işi ANAP'ın yumuşak karnı. Bursa'da bir emekli aynen şöyle konuştu: "Mesut bey tutturmuş Avrupa Birliği diye acayip lâflar ediyor. Abdullah Öcalan'ın idamına bile karşı. Kürtçe yayına, eğitime tam destek veriyor. Bu nasıl iş kardeşim? Şehid edilen asker, polis, vatandaş kanını unutanları bu millet unutur." Özetle.. İktidar partilerine gezdiğim üç il, beş ilçeden olumlu yaklaşım yok. Not:Muhterem okuyucularım, yerimizin darlığından Anadolu turunun devamını yarın sürdüreceğim. Vatandaş Recep Tayyip Erdoğan'lı AK Parti'ye, Erbakan'a, Saadet Partisi'ne, DYP'ye, CHP'ye, BBP'ye, LDP'ye, solda ve sağda yeni oluşumlara nasıl bakıyor? Melih Gökçek'i nasıl görüyor? Kemal Derviş'e bakış nedir? "Oy verin" dediğim yüz vatandaşın oy dağılımı hangi oranları ortaya koyuyor? Tüm bunların cevabı yazımızın ikinci kısmında olacak.