Bankacılar kendinize gelin... Yanlış yapıyorsunuz!

A -
A +

"Devleti küçültelim derken, özel sektörü küçülttük." Bu itirafı herhangi biri yapmıyor. Acı sözlerin sahibi Başbakan Bülent Ecevit. Milliyet yazarlarıyla görüşen Ecevit'in açıklamaları, hükümetin başarısızlığı resmen kabul ettiğinin işareti. YAZIKLAR OLSUN Hürriyet Gazetesi'nin dünkü ekonomi sayfasında "Şimdi de Köytür uçurumun kenarında" başlıklı üzüntü veren haberi okudum. Tavukçuluk sektörünün ünlü firmalarından olan Köytür'ü bilirsiniz. Maalesef kapanmak üzere. Peşpeşe gelen krizler yüzünden Köytür nakit krizine girmiş. Onbir tesisin beşi kapatılmış, 3 bin 200 işçiden bini işten çıkarılmış. Eğer kısa zamanda devlet bankalarından destek gelmezse, Köytür isminde bir firma olmayacak. Köytür'e darbe vuran ise devletin ta kendisi. Türk ekonomisine katkı sağlasın amacıyla kurulan Halk Bankası ile Ziraat Bankası, ülkeye katkı sağlayan şirketleri öldürmek için çalışıyor. Yazıklar olsun. DEVLET BANKALARI MİLLETİN DÜŞMANI MI? Evet.. Halk Bankası binlerce firmaya ihtiyati haciz gönderiyor. Şirketleri yaşatmak yerine bitirmeyi ön plânda tutuyor. "Borcum namusumdur" deyip, borcunu ödemek isteyen firmaları haciz bombardımanına maruz kalıyorlar. Esnaf , sanatkâr ve KOBİ bir milyar TL kredi alabilmek için kapısını çaldığı Halk Bankası şubelerinden geri çevriliyor. Ziraat Bankası ise köylünün, çiftçinin hasmı olmuş. Zirai kredilerini ekonomideki kötü gidiş yüzünden geri ödemekte zorlanan binlerce tarım üreticisi hapiste. Temiz Anadolu insanını demir parmaklıkların arkasına iten de tarım kesiminin kuruluşu Ziraat Bankası. GÜLER MİSİNİZ AĞLAR MISINIZ! Dönelim Köytür'ün durumuna.. Nakit krizinden kurtulmak isteyen Köytür yönetimi, ABD Hükümetinin verdiği GSM kredisinden talep ediyor. Amerikalılardan "kredi veririz" cevabı geliyor. Kredinin teminatı için Halk Bankası ve Ziraat Bankası'na başvuruluyor. Ankara'da Köytür'e "Tamam. Yardımcı olacağız" diyor. Düşünelim efendim. Türk hükümeti yurtdışından kredi bulamıyor. IMF yaptığı anlaşma gereği Türkiye'ye serbest bırakması gereken krediyi kullandırmıyor iken, Köytür ABD'den kredi sağlıyor. (Bu durum sadece Köytür için geçerli değil. Başka şirketlerde ABD ve yurtdışından kredi sağlamışlar ama Türk bankalarının saçma tutumlarından ötürü işler sonuçlanmıyor. Türkiye'ye dış kaynak gelmesi engelleniyor.) Bu arada Köytür iki büyük alacaklı banka, Denizbank ve ABN Ambro Bank ile anlaşıp borcunu dövize endeksli kredi olarak 2003'e kadar ertelettiriyor. Köytür ayrıca Denizbank ile 5 milyon Dolarlık 3 yıl vadeli dövize endeksli kredi anlaşması yapıyor. Bununla da kalınmıyor. Köytür'ün yabancı ortakları, Hollanda Kalkınma Bankası ve Danimarka Kalkınma Bankası'nın yanısıra İsviçre Kalkınma Teşkilâtı 2'şer milyon Dolar'dan 6 milyon Dolar yeni kredi vermeyi taahhüt ediyorlar. Köytür de bu olumluluklarla Halk ve Ziraat Bankalarının istediklerinin çok üstünde sonuç alıyor. Bunun üzerine Halk Bankası'ndan 7.2 milyon Dolar, Ziraat Bankası'ndan 4.8 milyon Dolarlık teminat verilmesi konusunda prensip anlaşması gerçekleştiriliyor. Her şey güzel. Sevinç rüzgârları esiyor. O DA NE! Birden işler karışıyor. Halk Bankası ile Ziraat Bankası yan çiziyor. Sözlerini tutmuyorlar. Sonuçta; Köytür aldatılıyor. Yalnız kalıyor. Banka yöneticileri "kredi işlemlerini onayladığımız takdirde sorumlu tutuluruz. Başımız derde girer. Yardımcı olamayacağız" şeklindeki cevaplarını Köytür'e iletiyorlar. Her şey bozuluyor. Köytür'ün bulduğu bütün kredilerin alınma işi de suya düşüyor. Köytür Yönetim Kurulu Başkanı Altan Ünver ağlıyor: "Kısa vadeli ticari kredilerimizin yıllık toplam faiz tutarı 1999 da 371 bin Dolar'dan 2000 sonunda 9 milyon Dolara yükseldi. Kasım sonrası yüksek faizler ve gelen krizler bizi mahvetti. Yeni kaynak sağlayamazsak biteriz." SAYIN BANKACILAR Değerli okurlarım.. İşte okudunuz, Halk Bankası ile Ziraat Bankası'nın bir şirketi nasıl yarı yolda bıraktıklarını. Daha çok şey okuyacaksınız. Merakınız olmasın! Sadece Köytür değil. Devlet bankalarının batırmak istedikleri başka şirketlerde var. Halk Bankası ile Ziraat Bankası'nın yeni yöneticileri.. Ülke ekonomisinin içinde bulunduğu şartları görünüz. Objektif olun. Amacınız, bağcıyı dövmek mi, yoksa üzüm yemek mi ? Bağcıyı döverseniz, yaşatmazsanız nasıl üzüm yiyeceksiniz ? Firmaları bitirirseniz, batırırsanız elinize ne geçecek ? Sizler.. Şirketlerin devlete vergi vermesine karşı mısınız ? Sizler.. Şirketleri ellerinizle kapatıp, onbinlerce insanın işsiz kalmasını mı istiyorsunuz ? Sizler.. Türkiye düşmanı mısınız ? Korkmayın. Korkuyla bankacılık yapılmaz. Başbakan Bülent Ecevit bile "Devleti küçültelim derken, özel sektörü küçülttük" sözüyle pişmanlığını tüm Türkiye'ye duyuruyor. Hatadan döndüklerini, özel sektörü yaşatmak için çalışmaya başladıklarını açıklıyor Sn.Ecevit. Siz, Halk Bankası ve Ziraat Bankası'nın yeni yöneticileri.. Konulara iyi niyetli ve mantıklı yaklaşın yeter.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.