Baykal-Derviş... Ekonomide çok farklılar. Acaba hangisi değişecek?

Deniz Baykal'ın deyimiyle 'Kutsal Cuma' günü Kemal Derviş yakasına CHP rozetini taktı. Sevgili Kemal Derviş'e başarılar diliyorum. Tebrik ediyorum Deniz beyi. Siyasi dehasıyla Derviş'in CHP'ye geçmesini başardı Baykal. Vatana, millete, CHP'ye, Baykal'a ve Derviş'e hayırlı uğurlu olsun. Ben anlayamıyorum! Tamam. Tamam da! Dünya görüşü sol, ekonomi politikası liberal Kemal Derviş ile devletçi sol zihniyetli, devletçi ekonomi isteğindeki CHP nasıl uyum sağlayacak? Baykal ve kurmayları aylardır ekonomi ve mali konularda 'neler yapacaklarını' kapsayan bir program üzerinde çalıştı. Erken seçim tarihi gündemde değilken, CHP zamanında yâni 2004'te seçim olacak şekilde program hazırladı. İşte o program, devletçi. Cumhuriyet Halk Partisi rozetini takan Kemal Derviş ise geldiği ABD'deki gibi serbest piyasa ekonomisi yanlısı. Liberal ekonomi sentezine inanıyor. Sayın Deniz Baykal genel anlamda IMF politikalarına soğuk. IMF'nin, Türkiye'den yapılmasını istediklerini 'ağır bulup' eleştiriler yöneltiyor. Baykal: "Vergiler düşecek.." Derviş: "Asla... Olamaz.." Hepimiz dertliyiz vergilerden. Vergi oranlarının yüksekliği toplumun her kesimine zor günler yaşatıyor. Şimdi.. Gelin bakalım vergi konusunda CHP ile Kemal Derviş'in görüşlerine: CHP şunları söylüyor: "Yaygın olarak tüketilen mal ve hizmetlerden alınan vergi oranı düşürülecek. Kurumlar vergisi oranı indirilecek. Gelir vergisi kaleminde, başlangıç vergi oranları aşağı çekilecek." Buna karşılık.. Kemal Derviş vergi olayında şunları savunuyor. "Devletin borçlarını ödemede hayati önemi bulunan faiz dışı fazla hedefini tutturabilmek vergi gelirlerine bağlıdır. O nedenle, bir süre daha KDV ile başka vergi çeşitlerinde oran indirimine gidilemez. Böylesi bir indirim düzenlemesi söz konusu olamaz." Biri siyah... Biri beyaz... Gelelim kamu bankalarına bakışa. CHP lideri Deniz Baykal bir ekonomist. Başkanlık ettiği ekonomi ve mali program hazırlıkları sonunda CHP'nin Ziraat Bankası ile Halk Bankası'na yaklaşımı şöyle: "Ziraat Bankası da, Halk Bankası da vazgeçilmez kurumlardır. Her iki banka, kendi alanlarında özerk ve etkin, ilgili alanlarında ihtisas kredilerine öncelik veren, bankacılık kurallarına göre çalışan kamu bankalarına dönüştürülecek. Ziraat Bankası sadece tarım, hayvancılık, balıkçılık, ormancılık ve gıda sektörlerine yönelik, küçük üreticilere ağırlık veren bir ihtisas bankasına dönüştürülecek. Halk Bankası ihtisas bankacılığına yönlendirilip, tüm faaliyetlerinde esnaf ve sanatkâr desteklenecek." Kemal Derviş, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı koltuğunda otururken, IMF'ye verdiği taahhütlerde belirttikleri kamu bankaları konusunda şöyle idi: "Kamu bankaları Dünya Bankası ile ortak çalışılarak özelleştirilmeye hazırlanacak. Ziraat Bankası tümüyle özelleştirilecek. Halk Bankası 2003'ün ilk üç ayında satışa hazırlanacak." Özelleştir(me)! KİT'l#ri baş belası görenler çoktur Türkiye'de. Vatandaşın vergilerinin, KİT'l#rin zararlarının kapatılmasında kullanıldığı... İş yapmadan oturan kamu çalışanlarının bedavadan maaş aldıkları düşünülür. Devletçi CHP özelleştirmeye farklı açıdan giriyor. KİT'l#ri özelleştirmede tabana yayma formülüyle hareket ediyor CHP. İşte CHP'ye göre özelleştirme: "KİT'lerin verimsiz hale gelmesindeki sebep son yirmi yıldır gerekli teknolojik yapılanma yatırımlarına girilmediği içindir. KİT reformunu uygulayacak olan CHP, kamu girişimlerini özerk, etkin, verimli, iç ve dış pazarda rekâbet edebilen bir yapıya kavuşturacaktır. CHP, KİT'lerin özelleştirilmesine, ekonomide ve sanayide yeniden yapılanma, rekabeti ve verimliliği artırma, sınai mülkiyeti tabana yayma açısından bakıyor. Stratejik nitelikteki elektrik üretim, iletim ve dağıtım faaliyetleri, kamu kesimince, yeterli, güvenilir ve ekonomik bir sistem oluşturma anlayışıyla yürütülecektir." CHP'nin iktidar yolunda umut bağladığı Kemal Derviş özelleştirmede de zıt duruyor partisine: "Tüpraş'ın hisseleri satılacak. Türk Telekom, Dünya Bankası'nın kabul edeceği biçimde kurumsallaştırılacak ve özelleştirmeye hazırlanacak. Elektrik üretim ve dağıtımı da özelleştirilecek. Hadi bakalım kolay gelsin! Bir yanda... Deniz Baykal'ın yönetimindeki CHP'nin ekonomik görüşü. Diğer yanda... Deniz Baykal'ın yönetimindeki CHP'ye katılan Kemal Derviş'in ekonomik görüşü. Tezatlar, zıtlıklar dolu iki farklı program. IMF, Dünya Bankası ve uluslararası finans kuruluşları destekli Kemal Derviş mi değişecek? Yoksa! Partisini solda adres yapan, iktidara getirmeye çalışan devletçi ekonomi düşüncesindeki Deniz Baykal mı değişecek? CHP ve CHP'liler için işler bugünlerde iyi gidiyor gözükebilir de... Dünya görüşleri aynı olan Baykal ile Derviş, ekonomide çok farklı fikirlere sahipler. Evliliklerde cicim ayları çabuk geçer. Sonra kavgalar başlar!