Kurban Bayramınızı tebrik ederim.. Cenab-ı Allah siz ve sevdiklerinize bayramın yüzü suyu hürmetine hayırlar versin efendim. Dileğim, en sıkıntılı anınızın bile mübarek bayramlarımızın yaşattığı güzelliğin tadında olması. Acaba mutlu musunuz? Hepimizin ortak beklentisi: "Bayramımız iyi geçsin." Ancak... Gelin samimi davranalım. Riyâkarlık etmeyelim. Kaçımız bayramı doyasıya sevinçle geçiriyor? Yürekten gülebiliyor muyuz? Bayram da olsa gerçeklerin üstü örtülmüyor. Türkiye Cumhuriyeti'ne tarihinin en kötü günlerini geçirten yöneticilerimize de yazımın başındakine benzer bir dileğimle sesleneceğim. İnşallah bu bayram, vatandaşı ezenlerin yönetiminde geçirdiğimiz son bayram olur. Hak etmiyoruz Çok doluyum dostlar çok. Bu yüce millet yaşadıklarını hak etmiyor. Bir avuç zengin azınlığın iyi geçirdiği kurban bayramında, asıl kurban toplumdaki sessiz çoğunluktur. Dikkatinizi çekeyim. İktidar partilerinin liderleri, bakanları ve milletvekillerinden kaçı Anadolu'da dolaşabiliyor? Toplumun içine girebiliyorlar mı? Giremiyorlar. Gi-de-mez-ler. Niye mi? Çünkü...Üç kuruş emekli maaşını almak için yağmur altında sırada bekleyen yaşlı insanlar ölüyor. Çünkü...Parasızlıktan dolayı aileler yeni doğan bebekleri çöplüklere terk ediyor. Çünkü...Emniyet Müdürlüklerine genelevlerde çalışmak üzere vesika almak için başvuran kadın sayısı artıyor. Çünkü...Yabancı ülke büyükelçilikleri ve başkonsoloslukları önünde yurt dışına iltica etmek için kuyruk oluşuyor. Çünkü...Eline geçen ücretin düşüklüğü nedeniyle çocuğuna ekmek-süt alamadığı için babalar intihar ediyor. Çünkü...Geçim sıkıntısından ötürü hastanelerin psikiyatri bölümüne yatan vatandaş sayısı patlıyor. Anadolu turundayım Özür dilerim muhterem okuyucularım. Mübarek bayram günü canınızı sıktım. Ne yapayım? Ne edeyim? Gerçekleri görmezden gelip, cebini düşünen gazeteciler gibi davranamam. Tokatlıyım, delikanlıyım. Allahın izniyle doğru yapımız bozulmayacak. Sizler bugün bu yazıyı okurken ben Anadolu'yu dolaşır olacağım. Gariban, cefakâr, vefakâr Anadolu insanının durumunu yerinde incelemek istiyorum. Ankara ve İstanbul'da oturmakla gazetecilik yapılmaz. Dert çekenin derdini yerinde görmek gerekir. Sağolun Arayarak bayramımızı tebrik eden değerli okuyucularıma müteşekkirim. Ben herkese dua ediyorum, sizlerden de dua beklerim. Bu arada İstanbul'dan mesaj yollayan bir genç kardeşime çok net konuşacağım. Not: Sevgili kardeşim Barkan. Yaşın küçük ama aklın büyük. Senin gibi bir arkadaşım olduğu için mutluyum. İsteğim gerçekleri anlamandır. Bilmen lâzım. Ben ilk günkü gibi temiz duygularımı koruyorum. Aldatan değil aldatılan benim. Hiç kimseye kötülük yapmadık. Er geç bizim sevgimizin temizliğini göreceksin. O ve onun akıl hocası bayan da görecek! Biz ailemizden, büyüklerimizden dürüstlük dersi aldık. Hamurumuzda bozukluk yok.Temennim; kötü arkadaşlar yüzünden o zarar görmesin.