İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nı kumarhaneye çevirdiler. Öyle dolaplar çevriliyor, öyle pis işlemler yapılıyor ki.. Bu çirkinliği "spekülasyon" şeklinde göremeyiz. İstinye'de küçük yatırımcının kanı emiliyor. Bıyıksız yerli operasyonu Bu hafta unutulmaz. Tabanlar, tavanlar.. Yine tabanlar, yine tavanlar. Biz isimlerini vermeyelim, siz işlem hacmi yüksekliğinden çıkarın, bulun. Çok kolay ! Özellikle bu üç tahtada küçük yatırımcıyı doğradılar. Üç-beş adam piyasayı kana boğdu. Kirli paraları temizlemek, pis servetlerini daha da yükseltmek isteyenlerin başvurdukları yol aslında resmen Türkiye düşmanlığı.. Ülkemiz çok kritik günlerden geçerken, borsayı binbir entrika ile düşürüp küçük yatırımcıyı kasıtlı olarak zarara uğratanlara hangi kötü lafı söylersek söyleyelim az gelir. "Aman efendim yanlış düşünmeyin. Bunlar yerli değil yabancı yatırımcı. Adamlar Türkiye'den korktu. Satıp çıkıyorlar" denilemez. Bu ifadeye katılamayız. Nasıl yanlışa ortak olabiliriz? Beyler, sizin 'yabancı' dedikleriniz, yüzde yüz 'yerli.' Borsa tabirinde ifade edilen 'bıyıklı yabancı' benzetmesini kullanmayacağım. Çünkü bu tahtalarda 'operasyonu yürütenlerin' bıyıkları olmayabilir! Neler duyuyoruz neler.. Başbakan Bülent Ecevit iki günde bir ölüyor. Kemal Derviş üç günde bir istifa ediyor. Hazine moratoryuma gidiyor. Seans öncesi, seans arası, seans ortası. Bu çirkin söylentilere başvuranlar için hiç farketmiyor. Yabancı, karanlık senaryolarla para kazanmaktarn medet ummaz. İğrençliği yapan bizimkiler. Hiç kuşkunuz olmasın. Kâr hırsızların, zarar garibanların Spekülatör dahi olamayacak vicdansızların işlemlerine akıl sır ermiyor. Ülkemizin saygın bir kuruluşu olan bir banka İtalyan bir banka ile ortaklığa gidiyor. Böylelikle dünya finans sektöründe yer alacak. Bankaya ve de Türkiye'mize yabancı sermaye gelecek. Ne kadar güzel bir gelişme.. Ama.. İstinye kumarhanesinde sabah seansı açılıyor. Bir de bakıyorsunuz, banka kâğıdı taban olmuş. Tahta perişan. Korkuya kapılan küçük yatırımcı başlıyor satmaya. Malını kaptırıyor. Binbir zorlukla kazandığı parayla güvenerek aldığı hisse senedinden zarar ediyor. Bu durum tüm borsayı etkiliyor. Her tahtada banka tahtasında olan anlaşılmaz işlemlerin yansıması yaşanıyor. O da ne ? Banka tahtasında işler tersine döndü. Kağıt yukarı gidiyor. Kademeler tek tuşla kaldırılıyor. Malı kaptıran küçük yatırımcı tekrar saldırıyor. Sattığı kağıdını yerine koymaya çalışıyor. Alıyor ama ya tavandan, ya bir altından. Öğleden sonra iş yine değişiyor. Kağıt yeniden tabana iniyor.. Küçük yatırımcı panikte. Yine satıyor. Seans sonuna doğru kağıt tekrar kalkıyor. Tavan oluyor. Bu sefer de küçük yatırımcı tavandan mal alıyor. Tamam da, garibanın elindeki paranın yarısı gitti. 'Bıyıksız yerlilerin' cebine girdi Üç günde yüzde 50 kâr ve zarar sözkonusu. Kâr hırsız büyüklerin, zarar gariban küçüklerin. Geçtiğimiz Salı-Cuma günleri arasında altı seans İstanbul Menkul Kıymetler Kumarhanesi'nde böylesine acayip işlemler görüldü. Üç hisse senedinde kaybedilen paranın haddi hesabı yok. İflas etmek üzere olan Arjantin'deki borsa düşüşü bile bizim borsamızdan az.. SPK, işlemleri incelemeli! SPK Başkanı Doğan Cansızlar maliye müfettişidir. İncelemeyi sever. İnceler ve aradığını bulur. Cansızlar'ı masa başında oturan klasik bürokrat olarak değerlendirmiyorum. Devlet terbiyesine sahip ağırbaşlı bir yönetici olan Doğan Cansızlar'a güveniyorum. Doğan bey el atın bu konuya. Üç tahtadaki işlemleri lütfen inceletin. Yüze yakın telefon aldım okurlardan. Bahsettiğimiz konudan herkes yakınıyor. Ağlıyanlar var. İntiharı düşünenler mevcut. Küçük yatırımcıyı ahlâksız kumarbazların elinden kim kurtaracak? Türkiye'ye zarar verenler engellenmeyecek mi?