Dedim ki Tansu Çiller'e: "Hanımefendi lütfen açık ve net konuşalım. Birbirimize gerçekleri söyleyelim." Dedi ki Tansu Çiller: "Gayet tabii. Elbette Ziya Osman." Tezgâhı kimler niçin kurmuştu? Tansu hanıma böyle seslenmemin bir sebebi vardı. Muhterem okuyucularım... On gündür bu köşede yazım çıkmıyor. 'Ekonomi Kulisi' köşesinin yazarı olarak on gündür sizlere köşemde seslenemedim. Çünkü sizlere doğru ve objektif gelişmeleri verebilmek için "ne oluyor, ne bitiyor" durumunu görebilmeliydim. Çünkü siyaset karmakarışık, hava kapkaranlıktı. Bazılarına alet, birilerine maşa olmamak ancak izleme, inceleme ve analiz etmeyle olabilirdi. İstanbul merkezli bir tezgâh kurulmuştu. Ve bu tezgâhla merkez sağın üzerinde oyun oynanmak isteniyordu. Dönen bir şeyler vardı. Kudretli insanlar, büyük sermaye grupları, güçlü lobiler senaryo üretiyorladı. Çekincelerim beni DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'e bu şekilde bir söz sarfetmeye itmişti. İşte soru, işte cevap "Hayırlı olsun efendim. DYP olarak ANAP ile birleşiyor muşsunuz. 3 Kasım erken genel seçimine DYP-ANAP ittifak yaparak gireceklermiş.?" "Yapma lütfen Ziya Osman. Böyle bir şey olamayacağını başta sen bilirsin. Kesinlikle böyle bir şey yok." "Siz (yok) diyorsunuz da! Bu ittifakda İsmail Cem'li YTP ve Mehmet Ali Bayar'lı DTP de yer alacakmış." "Geçelim bunları. Dedikoduyla benim işim asla olamaz." "Ama Sayın Çiller bir saniye. Bu dörtlü oluşum önce bugünkü hükümeti indirecek ardından Tansu Çiller Başbakanlığı'nda bir hükümet kuracakmış." "DYP erken seçim istiyor. Tansu Çiller erken seçimle vatandaşı bugünkü iktidarın elinden kurtarmak istiyor. Senaryolar ve spekülasyonlar bizi yolumuzdan vazgeçirmez." "Sizinde yer alacağınız kutsal ittifakla, bazılarınca rejim sorunu olarak gösterilen AKP durdurulacakmış!" "Ayıptır canım. Benim ismimi ve demokrasiyi temsil eden partim DYP'yi böylesine çirkin oyunlara alet etmeye çalışıyorlar. Hiç kimse Ak Parti korkusuyla seçim çıkarı yapmasın." "Her iddiaya karşısınız. Her söylentiye (asla, olamaz) türünde kesinlik taşıyan karşı kelimerle giriyorsunuz. İttifaka neden soğuksunuz?" "Niye olmayayım Sayın Açıkel. AK Parti korkusu birisini işine gelecek de! Kendi partisi ve tüm partilerin yaptırdığı anketlerde bırakın yüzde 10'u geçmeyi, yüzde 5'in altında olan bir partinin Genel Başkanını dipten mi çıkartacağım? Bitmişlere niye destek verelim ki?" "O parti ANAP, o Genel Başkan Mesut Yılmaz mı Tansu hanım?" "Evet. Ne destek, ne de alet olurum. Korku bacayı sarmış Ziya Osman sarmış." Çiller'de önseçim keyfi Sohbetlerimizde sürekli dile getirirdim Tansu hanıma. "Başarı istiyorsanız ön seçime gitmeniz şart" diye. DYP lideri Tansu Çiller bu konuya da son derece neşeli ifadeyle değindi: "Ön seçim, ön seçim diyordun Sayın Açıkel. Teşkilatlarımın, delegelerimin, üyelerimin dediklerine göre davranacağım. Ön seçim yapacağız." Kesinlikle iyi bir iş yapacak Tansu Çiller ön seçim kararıyla. DYP tabanı kendi içinden gelen milletvekili adaylarıyla seçime giderse çok iyi sonuç alabilir. Ön seçime dikkat Ama şunu da belirtmeliyim. Bazı eski tüfekler ile bazı menfaatçi milletvekilleri kendi illerindeki delege ve üye listelerini elleriyle yazmış. Gerçek DYP'lileri eski listelerden atarken, yeni listelere eş-dost isimlerini eklemişler. Yapılacak ön seçimde de çok rahat birinci sırayı alacaklardır onlar. Ama oralarda DYP başarı sağlayamaz. Tüm Türkiye'de yükselen parti olan DYP'ye, iktidara yürüyen Tansu Çiller'e GİK'in verdiği bazı illerdeki ön seçim kararı fayda getirmeyecek. (Her yer değil bazı iller diyorum.) 3 Kasım erken genel seçimi öncesinde Tansu Çiller elini bıçağına atmalı. Genel Başkan Yardımcısıymış, Genel İdare Kurulu üyesiymiş, milletvekiliymiş önemsiz. Çiller; işe yaramazları, menfaatçileri, kendisine küfür edenleri temizlemeli. DYP'nin oylarını yıllar boyu devamlı eriten, DP ve AP sermayesini heba eden ama sürekli milletvekili olan zavallıları kapı dışarı etmeli Tansu Çiller. Eminim ki DYP 3 Kasım seçiminden böylelikle başarılı çıkar. Kontenjanlarını pırıl pırıl, vizyon sahibi genç insanlardan yana kullanmalı.