İyi ki Mr. Stanley Fischer ülkemize gelmiş. IMF'nin ikinci adamı bilmediğimiz bir sırrı açıkladı. Hükümet ekonomide başarısız olunca IMF'yi suçlardı ya... Fischer İstanbul'da "Biz IMF olarak 2000 yılı Mayıs ayında Türk Hükümetini kriz geliyor diye uyardık" şeklinde konuşuyor. İşe bakın.. Türkiye'ye kötü günleri yaşatanın IMF politikaları değil, hükümetin başarısız uygulamaları olduğu gerçeğini ondört ay sonra öğrendik. Suçlular kim? IMF 2000 Mayıs'ında uyarmış. Siyasilerden 'tık' yok. Washington'un ifadeleri dikkate alınmamış. Aradan altı ay geçmiş ve Kasım krizi patlamış. Türk ekonomisi göz göre göre ölüme götürülmüş. İktidar buna rağmen ders almıyor. Ardından üç ay geçmiyor ki, Şubat krizi yaşanıyor. Akşam yatarken 685 bin TL olan 1 ABD Doları'nın, sabah uyanınca 1 milyon 150 bin TL'ye çıktığını görüyoruz. Suçlular kim? IMF, Hazine Müsteşarı Selçuk Demiralp ve Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel! IMF'ye tavır konunca, bürokratlar istifa edip gidince işler yoluna girdi, öyle mi? Kandırılmaya alışılmış saf Türkiye insanı olan bizler aylarca uyutulduk. Ama Stanley Fischer geldi, doğruyu söyledi, karanlığı aydınlatarak kamuoyunun önüne koydu. Amerikalılar'ın alaycı atasözü Zenginler kulübü TÜSİAD üyeleriyle görüşen Stanley Fischer çok eski bir Amerikan atasözünü dile getiriyor: "Ne söylediğine değil, ne yaptığına bak." Bana göre bu Amerikan atasözü biraz alaycı.. İlgilisini umursamıyor. "O kendi kendine konuşur. Ama siz sonunda neyi yaptığına bakın" diyor bu atasözü. Açıkçası IMF Türkiye'yi Kemal Derviş'in Devlet Bakanı olmasıyla birlikte 'yola sokmuş.' Fischer hükümeti değil Derviş'i muhatap aldıklarını da duyuruyor. Koalisyon liderleri beğenmese de gerçek bu. Dalgalı kura devam Aylardır Türkiye'yi dövizde uygulanan kur politikasıyla gereksiz bir tartışmaya sokan 'çok bilmişlere' Fischer söyledikleriyle 'bir iktisatçı nasıl olunur'u gösterdi. Dolarla maaş alıp, öteki Türkiye'den habersiz sosyetik Televoleci iktisatçılarımıza "Dalgalı kura aynen devam" dedi Fischer. Her zaman savunduğumuz "Merkez Bankası serbest hareket edebilmeli. Gücünü kendi iradesiyle gösterebilmeli" düşüncemize Fischer de şu cümlesiyle katıldı: "Kuru piyasa belirler. Merkez Bankası hiç bir dolar kuruna angaje olmaz. Çok sık müdahale etmez. Ne zaman anormal bir sıçrama varsa buna müdahale eder. Bunu da sık yapmaz." Sayın Mesut Yılmaz serbest piyasa ve liberal ekonomiyi tehdit edercesine "Dövizle oynayanları engelleyeceğiz" diyordu geçen hafta.. Fischer'in "Kuru piyasa belirler" açıklaması Yılmaz'a bir iktisat hocası olarak ders verebileceğinin de göstergesi. Çok rahatladık IMF Başkan Yardımcısı Stanley Fischer'in uygulanan ekonomi politikasını "beğendiklerini" dile getirmesi bizim için mükemmel.. IMF sonuna kadar Türkiye'nin yanında. Sonuna kadarı 'sonsuz' olarak algılamayın. İmzalanan stand-by anlaşması 2002'nin sonunda bitiyor. Eğer Fischer'in elçiliğiyle IMF, Türkiye'ye ve dünyaya yanımızda olduğu mesajını iletiyorsa bunun nedeni Kemal Derviş'tir. Ümidimiz; aldığımız bu yeni avansın yine boşa harcanmamasıdır. Fischer Türkiye'yi rahatlattı. Hükümetin gözü aydın olsun!