Derviş... Bir istifanın hikayesi... (2)

A -
A +

Onun kararını değiştiren ABD'nin başkenti Washington D.C.'den gelen "Koalisyon ortağı olabilirsin telkininden başka birşey değildi. Bir de... İstanbul'un çok etkili iş çevrelerinin Başbakan Bülent Ecevit ile Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli'ye duydukları nefret onun ekmeğine sürülen halis tereyağı olmuştu. Zaten o da oldum olası MHP'yi sevmezdi! Kulağımıza gelenlere göre... Onun Amerika ilişkilerindeki en önemli destekçi kuruluşları IMF ve Dünya Bankası, Türkiye'deki yandaşı ise TÜSİAD idi. TÜSİAD bağlantısını kuran ve götüren isim mi? Bülent Eczacıbaşı. O, Türkiye'deki ilk gününün sonunda çok güçlenmişti. Ecevit çaresiz... Eli mahkûm ona Zavallı Ecevit. Nereden bilebilirdi ki yaşlı, yorgun ve eşi Rahşan hanımın sözünden çıkamayan Başbakanımız davet ettiği şahsın kontrolden çıktığını! "Denize düşen yılana sarılır" misali Ecevit de ona sarıldı. Mesut Yılmaz'ın muazzam biçimde "Yanlış yapıyorsunuz ekonomiyi tek kişiye emanet etmekle" eleştirisine rağmen... Devlet Bahçeli'nin tedbirli ve temkinli davranışına rağmen... 3 Mart 2002 tarihinde o artık Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı olmuştu. Bakanlıktan da öte, 57. hükümetin DSP, MHP ve ANAP'tan sonra resmen dördüncü ortağı Kemal Derviş'le Türkiye tanışmıştı. Bir kişi vardı. Ecevit'e Derviş konusunda "Efendim çok acele karar veriyorsunuz. Etki altında kalmayın. Bu denli desteklenen bir insan gelecekte başınıza dert açabilir" uyarısında bulunuyordu. Bülent Ecevit'e son derece içtenlikle konuşan Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel oluyordu. Ajandasına Derviş neler yazmıştı? Gerçekten Kemal Derviş ateşten bir gömlek giymişti. Türkiye ekonomisi çok kötü günler yaşıyordu. Ecevit'ten "Gel. Merkez Bankası Başkanı ol" telefonu alan Derviş'in cep ajantasında şunlar yazıyordu Esenboğa'ya indiğinde: "Duyduğum haberler doğruysa işler berbat. Hazine iç borç itfasında bulunamayabilir. Dış borç ödemesi gerçekleştirilmesi olmayabilir. Acilen dış kredi lazım." Gecelik faizin yüzde 7 bin 500 olduğu dövizde bir gecelik artışın yüzde 45 seviyesinde bulunduğu, borsa endeksinin iki seansta bin 500 puan düştüğü dikkate alınırsa Derviş ajandasına yazdıklarında sonuna kadar haklıydı. Sıra geldi tayinlere Şubat krizi esnasında Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel ile Hazine Müsteşarı Selçuk Demiralp istifa etmişlerdi. Derviş'in acilen bu iki yere atama yapması gerekiyordu. Yanında Oya Ünlü vardı. Ama Fikret Ünlü'nün kızı Oya bu iki görevi yapacak tecrübeden uzaktı. Kadim dostu Asaf Savaş Akat ona "Kemal, Merkez Bankası Başkanlığına Güven Sak'ı getir. Hem Güven Sak'ın arkasında Türkiye'nin en büyük medya grubu yer alıyor, O bakımdan elin güçlü olacaktır" tavsiyesini yaparken... Yine aynı medya grubunun köşe yazarları Hazine Müsteşarlığı koltuğu içein Kemal Derviş'e Faik Öztrak ismini iletiyorlardı. Asaf hocanın yanıldığı nokta, Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Süreyya Serdengeçti'nin de büyük medya grubu köşe yazarlarının desteğini aldığıydı. Sonunda Derviş'in atamaları, büyük medya grubunun isteğiyle aynı oldu. Süreyya Serdengeçti Merkez Bankası Başkanı, Faik Öztrak Hazine Müsteşarlığı görevine getirildiler. Ancak onların üzerinde bir kişi mevcuttu. Oya Ünlü. Biz 'kara kutu', siz 'sırdaş' deyin. Oya hanım, Devlet Bakanı danışmanı değil, Türkiye'de olmayan ancak ABD'de gördüğümüz Başkan Yardımcısı olmuştu. Ne de olsa, Derviş Amerika ekolüyle yetişmişti! "Sen rahat ol Derviş" Merkez Bankası Başkanı olmak üzere Ankara'dan davet alan, ancak başkentte ekonominin iplerini ele geçiren Kemal Derviş, Mart'ın ilk haftası tekrar uzun bir yolculuğa çıktı. O,Washington'a gidiyordu, Dünya Bankası Başkan Yardımcılığı'ndan emekli olmak için. Türkiye'ye kalıcı biçimde dönmüştü. Amerikalı ve Türkiyeli güçlü dostları Derviş'in Türkiye'ye yerleşmesinin 'gayet iyi olacağı' kanaatindeydiler. Özellikle Amerikalı arkadaşları, IMF'nin Türkiye'ye yeni kredi vermesi konusunda Derviş'e "No problem. Don't panic" diyorlardı. Bu sözler, Derviş'i iyiden iyiye rahatlatmış, geleceğe çok daha güvenle bakmasını sağlamıştı. Niye sağlamasındı ki? Not: Sevgili okuyucularım, bu konu hakkındaki yazım devam edecek.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.