Derviş isyanında haklı... Bankacılık operasyonu doğrudur, destekliyorum.

A -
A +

Olacağı buydu. Sonunda Kemal Derviş'i de isyan ettirdiler. Adamın kafasının tasını attırdılar. Beğenirsiniz ve beğenmezsiniz. "Yâ güvenin, yâ da başkasını bulun" diyen Derviş haklıdır. Kuyu kazıcılar kim? Siz Derviş'i Amerika'dan yalvar yakar getirin, ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı yapın. Sonra da sorumluluk verdiğiniz, umut bağladığınız insanın dediklerini yapmayıp, kuyusunu kazınız. Bu olumsuz yorumum. MHP, ANAP ve de bankacılık kanunu işlerine gelmeyen sermaye grupları içindir. Burası Türkiye. O yüzden herkes konuşur. Komplo mu? Güleyim bari Şimdi... Kemal Derviş'i görevinden ayrılma eşiğine getiren ve resmen rest çektiği özel sohbet toplantısının perde arkasını anlatacağım. Gerçekler bilinmeli. Çünkü... Bazı medya kuruluşlarında Derviş'e yönelik "komplo yapıp tehdit etti" suçlamasında bulunuldu. Olayın en başından beri içindeyim. Devlet Bakanı Kemal Derviş bankacılık operasyonunu kamuoyuna iyice anlatabilmek için böyle bir basınla sohbet yapmak istiyordu. Çok iyi biliyorum bunu. Tarih olarak Pazartesi, Salı veya Çarşamba düşünülmüştü. Yoksa organizasyonun liderler zirvesiyle aynı güne denk gelmesinin 'komplo' ile ilişkilendirilmesi abesle iştigal. Tehditi ve tehditçiyi arıyorum Cep telefonum Çarşamba günü sabah çaldı. Arayan Hazine Müşteşarlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Orsoy Girgiç. Dürüstlüğüyle tanınan üstadım Orsoy Girgiç şunları söylüyor: "Ziya Osman Saat 16:30'a bu hofta yapmayı istiğimiz sohbeti gerçekleştireceğiz. Seni Sayın Derviş adına davet ediyorum." Hazine Müsteşarlığı'ndaki tarihi sohbete ev sahipliği yapan Kemal Derviş'in yanında BDDK Başkanı Engin Akçakoca ile Hazine Müsteşarı Fait Öztrak yer aldılar. Liderler zirvesinden çıkıp, Hazine Müsteşarlığı'nda bir grup gazeteciye konuşan Derviş kesinlikle komploda bulunup, tehdit mesajı duyurmadı. Deşviş'in canına artık "tak" demiş Kendisine güven duyulup duyulmadığını kafasında sorguladığı konuşmasına başlamadan önce tavırlarından belliydi. Devlet Bakanı Kemal Derviş bana sorarsanız şunu geçiriyordu kafasından: "Memlekete hizmet etmek için geldim. Dünya Bankası Başkan Yardımcılığı'nı bıraktım. Evimi Washington'dan Ankara'ya taşıdım. Hükümet ortakları beni ekonomiden sorumlu olarak atadı. Şimdi çalışmalarıma karşı çıkan muhalefet değil iktidar ortakları. Üstelik iki iktidar ortağı parti bankaları olan bir medya grubunun yayınlarından etkileniyor. Korkunun sebepleri Ne Kemal Derviş'in, ne bürokratlarının, ne de bankacılık kanununun avukatıyım. Sadece güçlü olmayan bankacılık sektörünün reel sektöre kaynak aktaramayacağına inanan bir gözlemciyim. Dünya bankacılığının çok gerisinde bulunan bankalarımızın sahipleri sermayelerini yükseltmekten niye çekiniyorlar ki? Demek.. Yurtdışındaki paraları getirmek, şirketlerini satmak, patronların zoruna gidiyor. Şeffaf bir bankacılık istemiyorlar. Bankalarına destek sağlayacak BDDK'nın sonunda "Arkadaş ben sana destek oldum. Fakat sen sermaye artırma taahhüdünü yerine getirmedin. O yüzden bankanı fona devrediyorum" diyebileceği endişesini taşıyorlar. Destekliyorum..Çünkü! Bankacılık operasyonundaki toz bulutlarının gerisinde bu gerçekler yatıyor, sevgili okuyucularım. Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'i de, BDDK Başkanı Engin Akçakoca'yı da, Hazine Müsteşarı Faik Öztrak'ı da, Kamu Bankaları Ortak Yönetim Kurulu Başkanı Vural Akışık'ı da destekliyorum. Yaptıkları şu işte haklılar. Eğer bankacılık sektörünün kaybedersek, yaşanacak yeni bir ekonimik krizi Türkiye kaldıramaz. İşte o zaman, Türkiye bal gibi Arjantin olur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.