Derviş MHP'ye "bilerek" savaş açtı

Bu yargıya nasıl vardığımı merak mı ediyorsunuz ? Beş altı ay öncesi idi. Devlet Bakanı Kemal Derviş'in İtalya gezisine katılmıştım. Floransa'ya gitmek için Roma İstasyonu'nda tren bekliyorduk. Sıcak hava ve nem terletiyor. Ama Derviş gülerek ıslık çalıyor. Ekonomiyi kurtarmak üzere ABD'den çağrılan umut adamı ilk kez böyle keyifli görüyorum. Göreve başlayalı üç ay olan Derviş'e yöneltmek istediğim bir soru vardı. O güne kadar koalisyon partileriyle ilgili hiç görüş belirtmemişti Derviş. Cevabı ilginç olabilirdi Ağızdaki bakla; MHP mi? Roma Tren İstasyonu'nda son derece neşeli olan Derviş'le konuşmaya başladık. "İtalya'da güneş. Anladım da. Türkiye'de kim terletiyor Sayın Bakan?" Mendilini çıkardı Derviş alnını sildi: "Boşver. Güzel havanın tadını çıkar." Bırakır mıyım hiç. "Bana sorarsanız size asıl muhalefet hükümet içinden." Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanımızdan kaçamak yaklaşım: "Yapma canım. Herkesle aramız iyi. Ufak tefek anlaşmazlıklar olur." Anladığım kadarıyla Derviş dertli. Dilinin altında bakla var. "Sizi MHP terletiyor efendim. Adım gibi eminim. Siz MHP'den rahatsızlık duyuyorsunuz." Ağzımdan parti ismi çıkınca Derviş'in yüzü asılsa da konuşuyor: "Evet, olabilir." Tamam. Derviş'in iki kelimesi MHP ile anlaşamadığının kesin işareti. "Peki ne düşünüyorsunuz? Hükümet içi muhalefet işlerinizi zorlaştırır." Elindeki İtalyan gazeteye bir bakış atıyor Derviş. Başını bana çevirerek: "Yakında görürsün neler olacağını. Yılbaşı öncesi ve sonrası gelişmeleri görürsün. Fazla dayanamazlar. Benim dediğim olur. Kabul edecekler. Ayrıca ........" "........" ne ki acaba ? Devlet Bakanı Kemal Derviş'in koalisyon ortağı, iktidar partisi MHP'den hoşlanmadığını okuduğunuz diyalog ortaya koyar. Dikkat ederseniz "ayrıca" kelimesinden sonra cümle sürmüyor, bitiyor. En önemli cümleyi tek kelimede bırakmışım. Yazmam yakışık almaz. Şimdi Sn. Kemal Derviş kalkıp da "Ben sizinle böyle bir konuşma yapmadım" demesin. Bütün bu ifadelerden sonra Roma'da şuna karar vermiştim; Derviş MHP'ye savaş açacak. Derviş ilişkiyi gerginleştirecek. MHP ile savaş için zamanı kolluyor. Derviş'in üç hedefi Gelelim Devlet Bakanı Kemal Derviş'in Brüksel'deki açıklamasına.. Sıradan bir açıklama değildir. Başbakan Bülent Ecevit'in dediği gibi "Hazine ile DPT arasındaki anlaşmazlık beni üzüyor" şeklindeki yorumlama ise hiç doğru değildir. Bu iş kurumlararası eşgüdüm eksikliğinden ziyade, Kemal Derviş tarafından MHP'ye ilk kurşunun sıkıldığının resmiyetidir. Derviş konuşmasını gittiği Brüksel'de, hem de katıldığı Avrupa Birliği Ekonomi ve Maliye Bakanları Toplantısı'ndan sonra yerli-yabancı tüm basın mensuplarının önünde yaptı. Şikayeti uluslararası boyut kazandı. MHP'ye karşı silah çeken Derviş'in sıktığı ilk kurşunun markası DPT'dir. İkinci kurşunun markası ise DTM olacaktır. Burada Derviş'in üç hedefi var düşüncesindeyim. Birincisi, MHP'ye bağlı olan Devlet Planlama Teşkilatı ile Dış Ticaret Müsteşarlığı'nı kendi yönetimine almak. İkincisi, MHP'yi sindirerek koalisyonun diğer iki partisi DSP ve ANAP'a da "Canımı sıkmayın haa" diyecek. Üçüncüsü, tüm Türkiye'ye "istediğini yapan, tuttuğunu koparan, kararlı" devlet adamı imajını vermek istiyor. Bu imajla politikada lider, hükümette Başbakan olabilecek yapıda bulunduğunu gösterecek. O zaman niçin sustu?!. Şekil olarak DPT iktidar ortaklarından MHP'ye bağlı.. Kemal Derviş'e ise DPT'den her türlü bilgi ve belge ulaşıyor. Bana göre, DPT'nin hakimi Derviş. Bu avantajı Derviş'e birisi sağlıyor. O birisi Hazine Müsteşarı Faik Öztrak. Çünkü DPT'den Hazine'ye gelen Öztrak planlamada ne var, ne yok, ne oluyor hepsini öğrenip, Derviş'e iletiyor. AB'ye sunulan DPT raporu hazırlanırken isteseydi Derviş karşı görüşünü belirtebilirdi. Yapmadı. Eline koz geçmesini bekliyordu. O kozu buldu ve Brüksel'de kullandı. Kemal Derviş şimdi diyor ki; "AB'ye gelecek rapor 2002 Ağustos ayında verilecek. Bunun da dört dörtlük bir rapor olması gerekir." Savaşı kim kazanır? Bekleyeceğiz, göreceğiz savaşın sonunu. Derviş mi, MHP mi kazanacak savaşı? Bir ipucu olabilir mi? Bilemem ama; IMF, Dünya Bankası, Batı ve Türkiye'nin "baba"ları Derviş yanlısı. Verilenler ve verilecek dolarlar ile sağlanan destekler savaşta Derviş'i avantajlı kılıyor.