Derviş, mutlu mu mutsuz mu?

Hükümetin dördüncü ortağı durumundaki Kemal Derviş'e sordum. "Şu ana kadar olan gelişmelerden mutlu musunuz?" Dr. Derviş gülmeye başlıyor. "Elbette mutluyum. Mutsuz olmam için bir sebep mi var Ziya bey?" Çizdiğimiz portre Muhalefetten ve zam bombardımanına maruz kalan vatandaştan Derviş'e ciddi bir tepki yok denilebilir de.. Çok kullandığımız "Düşmanını uzakta değil yakınında ara" deyimi aklıma geldi .. Hükümetin MHP kanadı Derviş'i planlı biçimde engelleme gayretinde. ANAP'ın yaklaşımını zaten cümle alem biliyor. Derviş ve ekibinin kuyusunu yüze gülerek sinsice kazıyorlar. Sadettin Tantan örneği ortada.. DSP'ye gelince..Derviş'in önüne şimdilik problem çıkarılmıyor. Ya ekonomi.. 'Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı' ile ekonomide denge sağlandı. Makro ekonomik göstergeler birazcık sapmayla tutturalacak gibi görünüyor. Takastan faydalanmak isteyen bankalardan yazımızı yazdığımız dakikalarda 9 milyar dolarlık talep gelmişti. Muazzam bir rakam.. Enflasyon yeniden düşük çıkmaya başladı. Program delinmek isteniyor. Ufak ufak da deliniyor. IMF ile iş ite kaka götürülüyor. Yakında yola girer. Bu arada devletin vergi gelirini vergiden değil zamlardan sağlayacağı kesinlik kazandı. Yapısal reformlar gecikmiyor değil ama TBMM'den çıkıp kanunlaşıyor. Devlet Bakanı Kemal Derviş'e işte bu resmi çizdik. Bizim Derviş'e yönelttiğimiz "Mutlu musunuz?" sorusu siyaset ve ekonomi alanlarına yönelikti. Siyasette renksiz ekonomide kararlı Devlet Bakanı Kemal Derviş politika ve hükümet ortaklarıyla ilişkisi konularında konuşmuyor. Kesin kararlı. Polemikten uzak duruyor. 'Anlaşılmaz' ve 'geçimsiz' bir yapıda insan olmadığını sergiliyor. Derviş'in politikayla ilgili 'bize özel' söylediği az ama çok önemli bir kaç cümle bizde kalsın. Çünkü yazılmamak kaydının da ötesinde duyulan güven sonrasında konuşulan cümleler hayli hassas. O halde politika ve hükümet ortaklarıyla ilişkisini hiç değerlendirmiyen Derviş'i toplumdaki hoşgörü ve uzlaşma isteğine göre "mutlu" gördük diyelim! Geriye kaldı ekonomideki mutluluğa.. Derviş konu ekonomi olunca başlıyor konuşmaya: "Mutluyum. Gelişmelerden mutluyum. Ben her zaman mutluyum. Çekinecek korkacak bir şey yok. Neden çekinelim? İşimize güveniyoruz. Eğer biz enflasyondan, yüksek faizden, bütçe açığından korkarsak hazırladığımız programın bir anlamı kalmaz. Şu aşamada ortaya çıkan sonuçlar kötümser olmamızı gerektirmiyor." Kemal Derviş ekonomideki problemleri çözeceğine inanıyor. Kendisini başarıya endekslemiş. Yani hükümet ortağı Derviş siyasette 'renksiz', ekonomide ise 'mutlu.' İnsanlara gerçekler söylenmeli Kim ne derse desin Kemal Derviş alışa gelmediğimiz türden bir isim. "Hiç kimse malım kötü" demez de bu ifade tarzının dışında hareket ediyor Derviş.. Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Derviş'in ağzından yok "sıkıntı bitmedi", yok "önümüzde zorlu aylar var", yok "fedakarlık yapmamız şart" şeklinde çarpıcı cümleleri sık sık duyuyoruz. Hele bir "Bu program Türkiye'nin son şansı" bombası var ki.. İşte bunun nedenini "Çok açık ve rahat konuşuyorsunuz. Türk insanı yöneticilerinin sevindirici vaadlerine alışmıştır. Olmayacak hayali politikacı söylerse hayali hayalin rüyası sürekli görülür. Siz niye farklısınız ?" diye soruyorum. "İnsanlara gerçekler söylenmeli. Ümit umuttur. Fakat hayali vaadler ümit değildir" karşılığını veriyor Derviş..Bize göre Derviş ekonomik programı başarıya ulaştırırken gerçeği ve eğer olmazsa görülecek kötü sonuçları halkın sürekli bilmesini istiyor. Ekonominin patronu "Bil ve ona göre davran" düşüncesinin belleklere yerleşmesi arzusunu taşıyor. Tam yol ileri! Kemal Derviş ile yurtdışını birlikte karış karış dolaşıyoruz. Son zamanlarda zamanımızın çoğu uçaklarda geçiyor. Toplantıdan toplantılara koşturuyoruz. IMF ve Dünya Bankası'ndan sonra Avrupa'dan Deutsche Bank, ABD'den City Group ve son olarak OECD'den de kesin destek alan Derviş hırs dolu.. Beklediği gibi yurtdışı destek paraya dönüşürse ve yaz sonundan itibaren enflasyon dizginlenirse işin rengi de değişecek, haberiniz ola.. Yılbaşı yaklaşırken, Derviş gemisi 'tam yol ileri' yelken açacak!