Derviş, sattı mı? Cem, satıldı mı? Baykal, sattırdı mı?

Ne düşünürseniz düşünün! Hangi senaryoyu yazarsanız yazın! Başlıkta yönelttiğim, üç sorunun cevabını net olarak vermek mümkün değil. Peki. Tamam da. "Mümkün değil" diye, Kemal Derviş merkezli operasyonun üzeri örtülecek mi? Dişlinin parçaları! Aslında... Örtülemeyecek kadar büyük bir iş! Büyük olduğu kadar, yüksek rakımlı bir tepede konuşlanmış Türkiye'nin en ünlü Köşkü de (!) bu işin içinde. Zenginler kulübü, patronlar örgütü TÜSİAD da dişlinin bir parçası. Sendikalar. Onlarsız dayanaksız kalırdı soldaki ince ayar işlemi. Başrolde DİSK ve başkanı Süleyman Çelebi. Yardımcı aktör, Türk-İş''in kök salmış başkanı Bayram Meral. Geçmişte ANAP'a yakın olan... Hareketlerinin adına Anavatan Partisi'nin sembolü Arı'yı veren Arı Grubu da Kemal Derviş'i YTP'den uzaklaştıran bir önemli silah(!) 'Amerikan patentli' ve 'Sam Amca destekli' olan Arı Grubu'nun lideri Kemal Köprülü işin başından sonuna dek ön plânda. Derin yerlerle (!) bağlantılı çalıştığı söylenen 'Yüksek Strateji Merkezi'nin yaptırdığı anketler ve o anketler doğrultusunda hazırladığı 'ne olur, ne olabilir' senaryolarıyla Derviş'in kararını etkiledi. "Derviş'in solculuğuna saygılıyım..." Efendim. Ben Kemal Derviş'i beğenir, takdir ederim. Bu karara varmamda, onun dürüst yapısı, doğru sözlülüğü, görüşlerini net biçimde ortaya koyması belirleyici unsurlardır. O solcuydu. Sosyal demokrattı. Onyedi yaşından yirmidört yaşına kadar, dünyada esen sosyalizm rüzgarı ona da hoş geliyordu. Üniversitenin son sınıfındaki öğrencilik dönemi ve üniversitelerdeki öğretim üyeliği yıllarında, CHP kumaşından dikilmiş elbise giydi. Dünya Bankası'nda çalıştığı günlerde liberal ekonomiyi soludu. Kapitalizmin emrinde çalıştı. Bol sıfırlı, Dolar karşılığı maaşları, liberal ekonomiden kazandı. Sonuçta ne olursa olsun, o solcuydu. Kemal Derviş'e, sosyal demokratlığına, solculuğuna saygı duyuyorum. Benim, Kemal beye eleştirim siyasi görüşünden dolayı değil. Asla da olmaz. Derviş'e eleştirim; bu denli açık biçimde, Türkiye'nin siyasi ve ekonomi olarak sol fikirlerle düze çıkacağını açıklamasına... "Güçlü bir sosyal demokrat iktidar için mücadele veriyorum Sayın Açıkel" sözünü savunuyor. Kemal Derviş. İyi... Kötü... Zıt Bu söyleminde ters düşüyorum Derviş'le. İnsan hakları, ücrette adalet, düşünce özgürlüğü, ekonomide şeffaflık gibi toplumun istediği politikaları uygulamak sadece sosyal demokratların tekelinde midir? Eğer, Kemal Derviş, İngiltere'deki İşçi Partisi'nin politikalarını, Türkiye gündemine "yapacağım" diyerek, yapmak üzere alırsa (a-la-bi-lir-se) iyi. Fakat, Kemal Derviş, tüm Türkiye'de yükselen, AK Parti ile erken seçimde iktidar savaşı verecek CHP'nin, hâlâ siyasi ve ekonomi politikalarının ne olduğunu kamuoyunun bilmediğini görmüyorsa kötü. Derviş'in (dünya görüşünü bir kenara koyarsak) kafasındaki ekonomik politikalarla, CHP'nin (halen bilinmeyen) geçmiş ekonomik uygulamaları bence tamamen zıt. R.T.E. ve AKP korkusu! Derviş'in YTP'ye katılmaması, solda CHP'yi 'tek adres' olarak işaret etmesi baskı gruplarının, etkili çevrelerin AK Parti'den korkmalarına bağlanmalı. Recep Tayyip Erdoğan'lı AK Parti'yi ancak ve ancak, 'sol'da oluşacak bir ittifakın durdurup erken genel seçim sonrasında bu ittifakın iktidara gelmesiyle tehlikenin bertaraf edileceği düşünülüyor Ankara ve İstanbul'da. Cuma günü sabahı Kemal Derviş bir YTP üyesi olacaktı. Ancak... Karşı konulmaz (konulamayacak) baskılar Derviş'i istemediği halde İsmail Cem'den kopardı. Derviş-Baykal uzun sürecek görüşme maratonuna bugün başlıyor. "CHP solda tek adres olmalı" cümlesi Kemal Derviş'in ağzından çıktı. Çıktı da, "CHP'ye katılıyorum" demiyor şimdilik Derviş. Sevgili Kemal Derviş'i izlemeye devam.