Derviş'le kimse başa çıkamaz! Derviş'li günlere "merhaba"

A -
A +

Her işin altından 'o' çıkıyor. Her işin altında 'onun' parmağı var. Her işi 'o' karıştırıyor. Her işi 'o' yönetiyor. Ve en önemlisi.. Hükümetin ve Türkiye'nin gündemini 'o' belirliyor. O.. Kemal Derviş'tir. Roma'da söylediklerini hatırladım da... Tam onyedi ay öncesinde başladım, Kemal Derviş'i izlemeye. Berlin'den Adana'ya, Roma'dan Gaziantep'e, Londra'dan Bursa'ya, Frankfurt'tan İzmir'e her yerde Kemal Derviş'i takip ettim. Onu sizlere "umut adam" ve "koalisyonun dördüncü ortağı" ifadeleriyle tanıttım. Kimi okurlarım beni "Dervişçi" olarak değerlendirdi. İşimiz, okurlarımıza gerçekleri ve de elden geldiğince bilinmeyenleri aktarmak olduğundan biz de öyle davrandık. Kemal Derviş ile pek çok kez görüştük. Görüşüyoruz.. Onun dediklerini 'yazdık', bazılarını sonraki günler için 'sakladık', kimisini 'yuttuk'. Geçtiğimiz yılın sonlarında Roma Tren İstasyonun'dayız. Floransa'ya gideceğiz. Kemal Derviş şu cümleleri bana söylüyor: "Onların işini bitireceğim. Onların ümüklerini sıkacağım. Yılbaşından itibaren onlar ortada kalmaz." 'Onlar' evet 'onlar' kimlerdi? Sormuştum Derviş'e: "Sözlerinizi duydum da...Onlar'ı anlayamıyorum. Onlar diyerek kimleri tarif ediyorsunuz?" Sorumu dikkatle dinleyen Kemal bey cevabını yine bir soruyla vermişti: "Sence kimler olabilir Sayın Açıkel?" Derviş'in Devlet Bahçeli'ye ve MHP'ye 'özel soğukluğunu' bildiğimden.. "Onlar'dan birisi Sayın Devlet Bahçeli diye düşünüyorum. Diğer kişiyi çıkaramadım." Derviş, Bahçeli'yi silmiş Washington'dan işi gücü bırakıp Türkiye'ye dönen Kemal Derviş benim "Birisi Devlet Bahçeli" ifademe karşı "evet" biçiminde başını aşağı doğru sallamıştı. Sallarken de yüzü gülümsemeyle doluydu. Onlar'dan birisini öğrenmiştim; Devlet Bahçeli idi. Derviş... MHP lideri, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bahçeli'ye kesin bir tavır içinde olduğunu, ondan hiç hoşlanmadığını, kurtulmak istediğini.. Koalisyonda veya herhangi bir hükümette MHP ile birlikte yer almaya karşı olduğunu.. Bahçeli'siz ve MHP'siz bir iktidar için herşeyi yapabileceğini.. Söylemişti Roma Tren istasyonunda Derviş. Tamam. Anladık Kemal Derviş'in defterinde Devlet Bahçeli isminin üzeri çiziliydi. Fakat Derviş bize "onlar" dediğine göre diğer isim veya isimler kimlerdi? Aynen bu suali yöneltmiştim Derviş'e: "Diğerleri kim?" Gülerek konuşmuş, hiç çekinmeden 'iki isim' daha söylemişti Kemal Derviş. O iki isim bende kalsın sevgili okurlarım. Ama 'şimdilik' olmak kaydıyla. Kanlıca'da ilginç buluşma! Bunları niye uzun uzun yazdım acaba? Çünkü. İstanbul Kanlıca'da işadamı Mustafa Koç'un evinde iki gün önce, Pazar akşamı bir buluşma oldu. Apar topar ülkemize gelen ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz, ABD Ankara Büyükelçisi Marc Pearson, ABD İstanbul Konsolosu Urbancic, işadamı Cem Boyner, DTP Genel Başkanı Mehmet Ali Bayar ile Devlet Bakanı Kemal Derviş akşam yemeğinde bir araya geldi. "Basit bir akşam yemeği canım! Ne olmuş yani?" demeyin. Üç saatlik akşam yemeğinde 'yemek tarifleri' ile "ne olacak bu Türkiye'nin hali" konuşulmadı. "Bundan sonra ne yapılacak?" "ABD şimdi ne istiyor?" "Yeni oluşumda Bayar sağı temsil edebilir mi?" Kanlıca'da bunlar konuşuldu efendim. Ne düşünürsünüz? Geçmişte "Derviş'le şu aşamada kimse başedemez" demiştim.Şimdi ise "Derviş'le artık hiç kimse başedemez" diyorum. İster ABD, ister Almanya, ister Mozambik, ister Güney Kore..Hangisi olursa olsun. Eğer bir ülkenin Cumhurbaşkanı istifa eden bir bakandan, Başbakanı rezil edip görevde kalmasını istiyorsa.. Eğer bir ülkenin Başbakanı görevden çekilmesini bir bakanının görevi bırakmasına bağlıyorsa.. Ne düşünürsünüz? O ülke Türkiye..O adam Kemal Derviş. Asıl şimdi Kemal Derviş'li günler başlıyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.