Dövizi kim yükseltiyor?

Dolar aldı başını gidiyor. Mark peşinden koşturuyor. Merkez Bankası'nın operasyonları dövizin ateşini düşüremiyor. Dövizdeki gidişattan kimler mutlu olur? Bir avuç zengini kenara koyarsak sorumuzun cevabı bellidir; bankalar.. Takas bankalara yaradı.. Kemal Derviş Hazine'nin daha uzun vadeli borçlanabilmesine yönelik takas operasyonunu başarıyla sonuçlandırdı da... Derviş'in sevinci kısa sürdü. Kanımızı emen, devlet sayesinde zenginleşen bankalar, Hazine kağıtlarını son dönemlerde 'sevmez' olmuştu. Devlet kağıdından malı götürmeye alışan bankalar "Vay efendim, biz nasıl zarar ederiz" diye ağlayınca takastan avantaj sağladılar. Zarar edilen kağıtlar dolar karşılığında döviz varlığı oldu. Bankalar bir anda rahata kavuşmuştu. Yaklaşık 5 milyar dolarlık kağıdı 1 milyon 160 TL'den dövize çevirmişti bankalarımız!.. 30 Haziran bilançosuna hazırlık.. İyi güzel de bu rahatlama reel olarak cebe girmeliydi. Üstelik bir an önce.. Çünkü dolarda olacak artış bankaların 30 Haziran bilançosuna yansıyacaktı. Altı aylık bilançolar iyi çıkmak zorunda idi! Bu yansımanın adını üst düzey bir Hazine bürokratı yaptığı hesaplamanın ardından bize şöyle söylemişti: "Dolardaki her bin liralık artış bankaların 1 trilyon TL kâr etmesini sağlar." Düğmeye basıldı Ve operasyona geçildi. Düğmeye basılmasıyla birlikte döviz yükselmeye başladı. Merkez Bankası baktı ki dolar çıkıyor ne yapsın, o da düğmeye bastı. Altı iş gününde Merkez Bankası'nın kasasından çıkan rakamın 1 milyar doları aştığını kendi resmi açıklamaları ortaya koyuyor. Ayrıca kamu bankaları kanalıyla 500 milyon doların dövizin önünü kesmek için özel bankaların emrine sunulduğunu da unutmayalım. 1.5 milyar dolar devlet kurumlarından çıkmış, özel bankaların kasasına girmiş... Buna rağmen döviz durdurulamamış. Sonuç; 1 milyon 160 bin TL'den takasla rahatlayan bankalar doları 1 milyon 300 bin TL'ye çıkardı. Dolar başına 140 bin TL kazanılınca tatlı kâr 140 trilyon TL oldu. O da şimdilik... Kâra bakar mısınız. Ne güzel.. Yorulmadan. Döviz artmış, Türkiye fakirleşmiş, vatandaş kaybetmiş. Kimin umurunda. Doyumsuzlar... Devlet Bakanı Kemal Derviş ve ekibi bankaları dinlemeli... Elbette onlara yardımcı olmalı.. Derviş'in şunu unutmaması lâzım; bizim özel sektör bankalarımız doymaz. Takas operasyonu bize iyilikten maraz doğduğunu gösterdi. Kimse dövizin dizginlendiğini düşünmesin. Sendikasyon kredi geri ödemeleri ve 30 Haziran bilançosuna hazırlık doları engellemez. Bankaların "hep bana" mantığı Türk ekonomisinin üzerinde olduğu için Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti daha çok döviz satar. Kemal Derviş de bankalara güvenilmeyeceğini anlamalı. Dövizdeki artışın hikayesini okudunuz. Bürokratlar üzgün. İstanbul bankacısının fendi, Ankara'yı yendi.