Başbakanımız Bülent Ecevit siyaset arenasından çekilmemeye kararlı. Karaoğlan Ecevit ilerlemiş yaşını, hasta vücudunu önemsemiyor. Hele hele öz evlad Hüsamettin Özkan'ın olaylı ayrılışı bile Ecevit'i yıkmadı. Bana göre; Bülent Ecevit mücadelesinden vazgeçmiyorsa, Rahşan Ecevit faktörü bu inadın nedenidir. Çok ağır eleştiriler ve büyük ihanetlerin muhatabı 'Ecevitlerin var olma çabaları' hakkında kitap yazılmalı. Soruyorum! Ecevitlerin DSP'li milletvekillerinin kimler olduğunu kaçımız biliyordur? 18 Nisan 1999 erken genel seçimi öncesinde DSP listelerinde aday gördüğümüz isimlerden ancak on-onbeşini tanırdık. Kimse alınmasın, şunları gerçekten yazmak beni memnun edecek. Pazardan kavun-karpuz almaya benzemiyor milletvekili aday tesbiti. Yılların kurdu Ecevit eşi Rahşan hanımın da büyük baskısıyla yanlış insanları listesine koydu. Ankara'ya, DSP Genel Merkezi'ne milletvekili adaylığı başvurusunda bulunmak için gelenlere, "Uçakla mı, yoksa otobüsle mi yolculuk yaptın" sorusunu yönelten Rahşan hanım, bugünkü istifaların tek mesulüdür. 'Ne' ve 'kim' oldukları bilinmeyen insanlar işte böyle perişan ettiler Ecevit'i. Bazı milletvekillerinin özellikleri! Meslek hayatlarında dört dava kazanamamış başarısız avukatları... Ateşi çıkan hastaya öksürük şurubu veren, uzmanlığına çeşitli menfaatler karşılığında kavuşan basit doktorları... Para karşılığı iş takibinde bulunan, bu özelliklerini herkesin bildiği ve kınadığı komisyoncu mali müşavirleri... İş adamı unvanı taşıyan, bankalarla kredi ilişkisinde olan ve bankalardan daha fazla kredi almak isteyen tipleri... Devletten emekliliğini kazanan, yıllarını 'otur-kalk-yat-maaş al' ile geçirenleri... Evinde koca kafası şişiren, dedikoduyu meslek görenleri... DSP'de halen milletvekilliği görevini sürdürenlerin yanısıra YTP ile diğer partilere geçenleri ve halen istifaları sonrasında bağımsız kalanların arasında yukarıdaki sıfatlara lâyık olmayanlar vardır. O insanları tenzih ediyorum. Karaoğlan'ın düşmanı çok Sayın Bülent Ecevit iyi ile kötüyü, sağlam ile çürüğü ayıramadığından böylesine bir ihanetle karşılaştı. Örgütü ağzından düşürmeyen Ecevit, kendi örgütlerine "lâf olsun" diye bakınca, bu acı sonucu da haliyle yaşadı. Ayrıca. Entelektüel solcular tarafından "Solun birleşmesini engelleyen adam" yakıştırmasıyla eleştirilen Bülent Ecevit'e medya da soğuk. Soğuktan öte düşman. 80 öncesi gazetelerdeki boy boy ilanlarıyla Ecevit'in Başbakanlığı kaybetmesinde ciddi rolü olan TÜSİAD yine karşı Bülent beye. Şimdi bir de Ecevit'e "İsmail Cem'i elinden kaçırdı. Kemal Derviş'i de DSP'ye almayı başaramadı" diyorlar. İşi zor Sayın Ecevitlerin. Ecevit harekete geçmiş Zor da. Zorları seven Bülent Ecevit kolları sıvamış. İpleri birazcık Rahşan hanımın elinden aldığı belirtiliyor kulislerde. Öğrendiğimize göre... "Kalan sağlar bizimdir" sözü doğrultusunda, bu kez temiz ve sağlam isimlerle DSP'yi harekete geçirmek istiyor Ecevit. Dürüstlüğüne her zaman inandığım Tokatlı hemşehrim Zekeriya Temizel'in uzun aradan sonra DSP'ye üye olmasını 'sağlıklı' ve 'başarılı' buluyorum. "Gerisi gelecek" sözü konuşuluyor. Bülent Ecevit kasketini kaldırsa yine büyük oyları toplayacaktır. Ecevit gerçeğini görmezden gelenler yanılır.