Eninde sonunda.. Hak yerini bulacak.. (tı) Erdoğan Başbakan olacak.. (tı) Artık oluyor!

A -
A +

Belliydi. Eninde sonunda, hak yerini bulacaktı. Recep Tayyip Erdoğan Başbakan olacaktı. O nedenle... Hiç kimse kalkıp da "Yüksek Seçim Kurulu, Siirt seçimini iptal etmese, Recep Tayyip Erdoğan'a Başbakanlık yolu açılmazdı" düşüncesini savunamaz. Çok anlamlı bir söz vardır. İnaçlı insanların her zaman söylediği...Ateistlerin ise inanmasa da keyiflerine ve durumlarına göre kullandıkları.. "Allah hak edene verir." Sevgili okuyucularım.. Siirt seçiminin iptali ile Tayyip beyin milletvekilliği ve Başbakanlık konusunu en iyi şekilde ortaya bu cümle koyuyor. "Allah hak edene verir." Siz ne dersiniz? Allah Allah.. Ceza getiren şiire bakın! Takvimler 6 Aralık 1997'yi gösterirken.. Recep Tayyip Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken Siirt'e gitmişti. Eşi Emine Erdoğan'ın doğduğu şehire ziyarette bulunmuştu. Eniştelerini coşkuyla karşılayan Siirtlilere hitaben, konuşmada bulunuyordu Erdoğan. Ziya Gökalp'in yazdığı bir şiiri okumuştu. Recep Tayyip Erdoğan'ın söylediği dörtlük şöyle idi: "Minareler süngü.." "Kubbeler miğfer.." "Camiler kışlamız.." "Mü'minler asker.." Sonrasında! Emir demiri kesti! "Vay efendim! Sen nasıl olur da, bu şiiri söylersin" dedi Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi. Erdoğan'ın Türk Ceza Kanunu'nun 312'nci maddesine göre "Halkı ırk ve din farkı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek" suçu işlediği kararına vardı DGM. Ve Recep Tayyip Erdoğan 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Sizlere bu Siirt konuşmasıyla ilgili çok ilginç bir anekdot ileteyim. Mitingi izleyen hükümet komiserinin yanısıra altı hukukçu profesör, DGM savcısı ve davaya bakan iki yargıç, Tayyip beyin konuşmasında hiçbir suç unsuru bulmadı. Tüm bunlara rağmen Recep Tayyip Erdoğan'a "Sen suçlusun.Cezanı çek. Hapis yat" denildi. O da yattı. Emir demiri kesti! Düşünce suçundan ötürü, Kırklareli Pınarhisar Cezaevinde dört ay kaldı. Kalmak zorunda kaldı. Burası Türkiye.. Mahkeme mahkemeyi tanımıyor! Hakikaten bu Recep Tayyip Erdoğan'ın başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmemiştir efendim. Niye mi? Türk siyasetinde 'Tank Hasan' diye bilinen Hasan Celal Güzel ile Recep Tayyip Erdoğan'ın hukuki durumları aynı kapsamdaydı. Güzel'i 4454 sayılı erteleme yasasına tabi tutan Anayasa Mahkemesi, Erdoğan'a aynı ertelemeyi uygun görmedi. Ve..Meşhur 312'nci madde değişti. Diyarbakır 4 No'lu DGM aldığı bir kararla Recep Tayyip Erdoğan'ın adli sicil kaydını silmeyi kararlaştırdı. Fakat... Yargıtay, Diyarbakır 4 No'lu DGMN'nin kararını "geçersiz" olarak değerlendirdi. Son kararı da Yüksek Seçim Kurulu verdi. YSK, 3 Kasım erken seçiminde Recep Tayyip Erdoğan'ın milletvekili adayı olmasına sadece bir oy farkla "hayır" dedi. Seçilmedi.. Seçtirilmedi.. Ama..! Atatürk ne demiş? "Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir." 3 Kasım da, Recep Tayyip Erdoğan aday olamadı ama millet onu baş tacı yaptı. Adalet ve Kalkınma Partisi, Türkiye genelinde yüzde 34.28 oyla tek başına iktidara gelmeyi başardı. Tayyip bey milletvekili ve Başbakan olamadı. Ama... 'Gönüllerin Başbakanı' oldu. Sadece 60 gün kaldı Hakkın yerini bulması için... R.T. Erdoğan'ın önce milletvekili seçilmesi gerekirdi. Ardından anasının ak sütü gibi helal olan Başbakanlık koltuğuna oturması lâzımdı. YSK'nın Siirt seçimini iptal etmesiyle, Erdoğan'ın lâyık olduğu yere gelmesine sadece iki ay kalmıştır. Milletvekili Seçimi Kanunu'ndaki bir madde ve Anayasa'nın 76 ncı maddesinin değiştirilmesiyle R.T.Erdoğan'a Siirt'te seçime girecek ve milletvekili seçilecektir. Diyordum.. Gene diyorum.. Türkiye Cumhuriyeti'nin bir vatandaşı olarak. Yüce adalete inanan bir insan olarak. "Allah hak edene verir" sözüne tüm benliğiyle katılan bir insan olarak. Diyorum ki..(Yazılarımda sürekli belirtiyordum.) Eninde sonunda, hak yerini bulacak. Recep Tayyip Erdoğan Başbakan olacak.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.