Erdal Batmaz, Şekerbank'ta... Hukuk ayaklar altında... 2.531 sayılı kanun çiğneniyor..

Sayın Erdal Batmaz. Günlerce, haftalarca, aylarca Sermaye Piyasası Kurulu üyesi olarak çalıştınız. Tam altı uzun yıl. Çok güzel işler (!) becerdiğinize eminim. Gerçi SPK toplantılarına pek katılmamışsınız. (Yorum bana ait değil. SPK kurul toplantılarındaki kayıtlar öyle söylüyor da!) Erdal bey, önemli toplantılara iştirak etmemek, sizin maaş almanızı engellememiş. Öyle yâ da böyle canım. Kurul üyesi olarak SPK ile belirli bir hukunuz var. Görevi ve konumu ne olursa olsun, insan işinden ayrılırken hiç birlikte çalıştığı insanlara "Allahaısmarladık" demez mi, sevgili okurlarım? Vedalaşmaktan kaçmak ve hakaret... Altı yıl çalış, sonra yüz yüze görüşerek vedalaşma mesai arkadaşlarınla. İşte bu ilginç özelliği Erdal Batmaz sergilemiş. Ankara'daki başkanlığa gitmeyen (pardon gi-de-me-yen) Erdal Batmaz'a, teknolojik vedalaşma kolay gelmiş. Emlak Bankası eski Genel Müdür Yardımcısı, ünlü 'Kılıçbalığı operasyonuyla' gözaltına alınan değerli (!) üstad Erdal bey, e-mail'le kurum çalışanlarına "Hoşçakalın" demiş. İnsanlarla yüz yüze ayrılacak bir yapısı o-la-ma-yan beyefendi Erdal Batmaz'ın e-mail mesajını gazetedeki masamın üzerinde buldum. E-mail'i yazmayacağım efendim. Çünkü sahsıma ve gazeteme ağır hakaretler içeriyor. Terbiye sınırlarını aşan, küfürlü sözlerle dolu mesaja, bu temiz gazetenin sayfalarında yer vermeyeceğim. Erdal Batmaz hakkında manevi tazminat davası açma hakkımı saklı tutuyorum. Ben, hukukun üstünlüğüne inanıyorum. İşte kanun! Muhterem okuyucularım. "Türkiye bir hukuk devleti midir?" Cevabımız elbette "evet". Bu ülke 'muz cumhuriyeti' değil, Türkiye Cumhuriyeti'dir. Elimde, 2 Ekim 1981 tarihinde kabul edilmiş 2.531 sayılı kanun bulunuyor. Bu kanunla 'Kamu görevlerinden ayrılanların yapamayacakları işler' belirlenmiş. Kanun o kadar açık ki; kanunun uygulanamayacağı istisnaları da belirtmiş. Gelin bu kanuna bakalım. Kapsam: Madde 1: Bu kanun, genel bütçeye dahil daire, kurum ve kuruluşlar ile katma bütçeli idarelerde, bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlarda, kanunla veya kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan fonlarda, belediyelerde, özel idarelerde 12 Mart 1964 gün ve 440 sayılı ve 12 Mayıs 1964 gün ve 468 sayılı Kanunlar kapsamına giren kuruluşlarda, sermayesinin yarısından fazlası ayrı ayrı veya birlikte Hazinece veya yukarıdaki daire, idare, kurum ve kuruluşlarca karşılanan yerlerde aylık, ücret veya ödenek almak suretiyle görev yapmış olanlar hakkında uygulanır. Yasak ve süresi: Madde 2: Birinci madde kapsamına giren yerlerdeki görevlerinden hangi sebeple olursa olsun ayrılanlar, ayrıldıkları tarihten önceki iki yıl içinde hizmetinde bulundukları daire, idare, kurum ve kuruluşlara karşı ayrıldıkları tarihten başlayarak üç yıl süreyle, o daire, idare, kurum ve kuruluştaki görev ve faaliyet alanlarıyla ilgili konularda doğrudan doğruya ve dolaylı olarak görev ve iş alamazlar, taahhüde giremezler, komisyonculuk ve temsilcilik yapamazlar. Özel kanunlardaki yasaklayıcı hükümler saklıdır. İstisnalar: Madde 3: Seferberlik, manevra, tatbikat, atış ve konferans gibi öğrenim ve eğitim maksadıyla silah altına alındıktan sonra terhis edilen yedek subaylar hakkında bu Kanun hükümleri uygulanmaz. Ancak, muvazzaflık hizmetini bitiren yedek subaylar, sadece kadrosunda, hizmet gördükleri kıta, karargah ve askeri kuruma ait işlerde ikinci madde hükmüne tabidirler. Ceza: Madde 4: Bu kanuna aykırı harekette bulunanlar altı aydan iki yıla kadar hapis ve 10.000 liradan az olmamak üzere ağır para cezası ile cezalandırılırlar. O halde!.. 'Bu nasıl SPK üyesi' 5 Mart 2003 tarihli yazım üzerine, istifa dilekçesini 11 Mart 2003'te SPK'ya gönderip, 24 Mart 2003'ten geçerli olmak üzere kurumdan ayrılan Erdal Batmaz'la ilgili Türkiye'de bir 'hukuk cinayeti' işlenmektedir. Çünkü... Sayın Erdal Batmaz artık Şekerbank Yönetim Kurulu üyesidir. Yukarıda okuduğunuz 2.531 sayılı kanun açıktır. Kanun, Erdal Batmaz'ın SPK'daki görevinden ötürü, 'doğrudan doğruya' veya 'dolaylı' olarak Şekerbank'ta üç yıl boyunca 'görev ve iş alamayacağını' açıklıyor. Yüce kanun resmen, alenen ayaklar altına alınmış. T.C.'nin kanunu çiğneniyor. Göreve davet Bu ülke hepimizin! Bu ülkenin değerli savcılarını, hakimlerini göreve, Başbakanlığı da kanunlara uygun davranmaya çalışıyorum. Erdal Batmaz'ın yeni göreviyle ilgili yanlış önlenmeli. SPK'da çalışırken aldığı raporlar gerçek mi, yanlış mı soruşturma başlatılmalı. Çapa Tıp Fakültesi'den alınan 'hakem muayenesi' randevusuna Erdal beyin neden gitmediği araştırılmalıdır. Bu ülke hepimizin. Temizliği de hep beraber yapmalıyız.