Halkbank oldu ZULÜMBANK...

A -
A +

Esnafa, sanatkara, KOBİ'lere, tüccara, sanayiciye, şirketlere, kan kusturan Halk Bankası'nın 'vicdansız yöneticilerine' yazıklar olsun. Sevgili okuyucularım... Halkbank adından anlaşılacağı gibi halkın bankasıdır. Ama bugün ve bugünkü yöneticiler Halk Bankası'nı 'zulüm bank' haline getirdiler. Bu da onların ayıbı. Soruyorum, cevap verin Yıllardır ekonomi alanında yazılar yazıyorum. Esnafın KOBİ'nin, özel sektörün sesini duyurmaya çalışıyorum. Çok şey gördüm ama böylesine çağdışı yöneticilik zihniyetine ilk kez şahit oldum. Halk Bankası ile ilgili o kadar çok şikayet alıyorum ki. O kadar çok acı ve göz yaşartıcı uygulama haberi geliyor ki. Ben şunu anlayamıyorum. Kendime soruyorum, sorumun cevabını kendimde bulamıyorum. Şimdi sorarım sizlere; "Eğer Halk Bankası devletin bankası ise devlet kendisine vergi veren, katma değer üreten, işçi çalıştıran özel sektörü niye öldürmek istesin?" Allah aşkına bana cevap verin. Sayın Halk Bankası yöneticileri Esnafı intihar ettiren sizsiniz. Sanatkârın evindeki buzdolabını haciz eden sizsiniz. KOBİ'lerin ekmek teknesi olan torna tezgahını söküp götüren sizsiniz. Yağmur gibi yağan hacizlerinizle şirketleri iş yapamaz hale getiren sizsiniz. Küçük büyük borçlu firmaların borcunu ödeme yolundaki çabalarına kötü niyetle karşılık veren sizsiniz. Bankadan kredi alan ve kredisini ödemek isteyen dürüst firmalara art niyetle yaklaşan sizsiniz. Firmaların kredi borçlarını ödeme planlarına hacizle cevap veren sizsiniz. Diyorum ki... Sizlerin bu uzlaşmaz vurdum duymaz ve anlayışsız yaklaşımlarınıza yazıklar olsun. Halkbank eziyette İsrail'i geçti Cumhuriyet tarihinin en ağır ekonomik şartlarını yaşadığımız bu dönemde özel sektörün yanında olması gereken kamu bankalarıdır. Devletin finans kuruluşları böylesine kötü günlerde özel sektörün yanında olmayıp da ne zaman olacak? Sevgili okuyucularım; Halk Bankası aynı İsrail askerleri gibi Filistinlilerin evlerine girdiği gibi esnafa, sanatkara, şirketlere saldırıyor. Akla hayale gelmedik uygulamalar sergileniyor. İnanın Halk Bankası ile iş yapan, kredi ilişkisi bulunan özel sektör kuruluşlarının hali Filistin halkından beter. Halk Bankası varlık nedeni olan esnafın, tüccarın, iş adamının canına okuyor. Ağlıyor işadamı... Ağlatanlar utansın... Şunları söylüyor bir firma yöneticisi: "Halk Bankası'ndan kredi aldım. İşlerimi büyütüp daha fazla işçi çalıştırıp Türk ekonomisine katkı sağlamak amacındaydım. Yatırım yaptım ancak ekonomik kriz başladı. İşler durdu. Haliyle bankaya olan kredi borcumu ödeyemedim. Halk Bankası üzerime geldi. Herşeyime haciz koydular. Banka yöneticileri (ödeme plânı ver) dediler. Hazırlıyorum veriyorum ama yine haciz bombardımanıyla muhatap oluyorum. İsteyen kendileri yapmayan kendileri. Bu ne çirkinliktir. Devletten maaşlarını tıkır tıkır alanlar, aldıkları o maaşı vergileriyle veren özel sektör ölüyormuş yaşıyormuş, umurlarında bile değil." İşte sizlere çok sayıda işçi çalıştıran bir iş adamının yüreğindeki yangını yansıtan ifadeler. İktidardaki DSP-MHP-ANAP koalisyonu bu Halk Bankası yönetiminin bu bankacılıktan uzak gayri ciddi uygulamasına karşı neden sessiz kalır acaba? Halen Halk Bankası yöneticiler arasında çok değerli insanlar da var. Onları tenzih ederim. Lütfen yanlış anlamasınlar. Gelin görün ki... Art niyetli firmalar ile borcunu ödemek için çırpınan, didinen, şirketler arasındaki farkı anlayamayacak kadar bankacılığı bilmeyen, finans yönetiminden aciz yöneticiler de bulunuyor, Halk Bankası yönetiminde. Bankacılık özel sektörü "öldürmek"değil, "destek verip, büyütmek"işidir. Amaç; alacağı tahsil etmek mi, yoksa Türkiye ekonomisini dinamitlemek mi? Bu soruya Halk Bankası yöneticileri "Biz Türk ekonomisi güçlensin amacıyla çalışıyoruz. Reel sektörün yanındayız." diye cevap vereceklerdir. Kazın ayağı hiç de öyle değil. Yazık oluyor. Bankacısı da sanayicisi de, KOBİ esnafı da güzel yurdum insanı... İnsafa davet çağrısı Ankara Ticaret Odasının deli fişek başkanı Sinan Aygün bir faks göndermiş. Faks 'Halkbank soykırımı' başlığını taşıyor. Bravo Sinan beye. Yürekli ve doğru teşhisinden dolayı kendisine tebriklerimi iletiyorum. Sinan Aygün şöyle açıklıyor görüşlerini: "Mali sistem ile reel sektör ayrılmaz birer parça diyorlar da, bu nasıl kardeşliktir ki, bankacı kardeş reel sektör kardeşinin gırtlağını kör bıçakla kesiyor. Bu cinayettir. Bir linç girişimidir. Bu hayasızlığın önüne geçmek gerekir. Esnaf, sanatkar, KOBİ, tüccar, iş adamı, soykırıma uğratılıyor. Halk Bankası'nın soykırım zihniyeti taşıyan, ayakları yere basmayan yöneticilerini insafa gelmeye davet ediyorum." Söyle, konuş Sinan başkan. Ağzın dert görmesin. Aygün sözlerini şöyle sürdürüyor: "Kırk yıllık tüccarım. Reel sektörün temsilcisiyim. Bu kadar reel sektör düşmanı bir Halk Bankası yönetimi görmedim. Yahu kardeşim bunlar ne yapmak istiyor? Benim esnaf üyem 7 milyar borcu yüzünden Halkbank'ın icrasına maruz kaldı. Adam Boğaz Köprüsünden atladı gitti. İntihar etti ona kefil olan annesi de üzüntüsünden kanser oldu. Daha neler var neler." Sevgili okuyucularım; Halk Bankası yönetimi ile ilgili yazılarımız devam edecek.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.